9 Kasım 2009 Pazartesi

iPHONE 3Gs NOTLARI


Apple’ın iPhone 3Gs’i bugüne kadar kullandığım en hızlı telefon. Yeni işlemci cihazı adeta uçuruyor. Menüler arası geçiş, programların açılışı ve internette sörfte iddiası büyük

Son yılların en gözde teknolojik oyuncağı iPhone’un üçüncü kuşak ürünü 3Gs’in test işlemi tamam. İşe iPhone’un 2009’un üçüncü çeyreğinde 7.4 milyonluk rakamla satış rekoru kırdığını, Apple’a da krizde kâr patlaması yaşattığını hatırlatarak başlayalım. Ardından notlar...
- Daha önceki iki iPhone’u yakından tanıyan biri olarak “ilk bakışta 3Gs” denildiğinde Apple ile aynı fikirdeyim. Cihaza adını veren “hız” (Speed) gerçekten de bu ürünün en iddialı yanı. Ekranlar ve menüler arasında hızlı geçiş, programların daha hızlı açılışı ve daha hızlı internet bağlantısı büyük avantaj. İnternette sayfaların açılışı da bu hıza ayak uydurmuş durumda.
- Cihaza hız katan teknoloji işlemci teknolojisinden geliyor. 3 boyutlu grafik işlemciye sahip olan ürün bu sayede çok daha hızlı çalışıyor. Hızlı çalışma sırasında bataryanın ısınması problemi, pil optimizasyonuyla aşılmış görünüyor. Uzun süreli internet kullanımında bile bataryada ısınma sorunu yaşanmıyor. Cihaz tek şarjla 5-7 gün arası kullanılabiliyor.
- Bu modelde yer alan “kopyala-yapıştır, sallayarak şarkı atlama, MMS gönderme, yatay ekran” gibi özellikler yazılım güncellemesiyle daha önce gelmişti. Donanım değişikliğiyle gelen çarpıcı özellikler 3.2 Megapiksel kamera, video kayıt, dijital pusula ve sesli arama olarak sıralanabilir.
- Dahili hafıza tarafında alt limit 16GB. İsteyenler 32 GB’lık versiyonu da alabilir.
- Ana ekran geçişlerinde ekran sola kaydırıldığında, oldukça işinize yarayacak olan ‘arama’ ekranı da yeni bir fonksiyon. Cihazın ağırlığı 135 gram, kalınlığı 12.3 milimetre.

TÜRKİYE’DE HEM VAR, HEM YOK!
iPhone 3Gs’i Türkiye’de iki operatör satıyor. Bunlar Vodafone ve Turkcell. Avea, iPhone’da hâlâ topa girmedi. Vodafone mağazalarında cihazlar yer alıyor buna karşılık Turkcell’de iPhone 3Gs sıkıntısı yaşanıyor. Gelenler adeta bekleme listesine alınıyor. Ürünler SIM kilitsiz satılıyor. Ürünleri kontratlı (taksitle) veya kontratsız (sadece ürün satışı) almak mümkün. Vodafone’da kontratsız fiyatlar 16GB (1.729 TL), 32GB (1.995 TL). Turkcell’de 16GB (1.580 TL), 32GB (1.880 TL).


HIZ CANAVARININ KARNESİ ARTI DOLU

- Bir önceki modele (iPhone 3G) göre oldukça hızlı çalışıyor. n Video kayıt yapıyor. Saniyede 30 kareyle oldukça iddialı. n Çekilen videolar dokunmatik ekranda kesilerek, basitçe montajlanabiliyor. n 3.2 Megapiksel fotoğraf çekiyor. Dış çekimlerde gayet başarılı. n Otomatik fokus destekli. Bunun için fokus yapılacak noktaya dokunmak yetiyor. n Ses kaydı yapıyor, MMS gönderiyor, pusulası var. n 16 milyon renk destekli, 3.5 inç dokunmatik ekrana sahip.n İnternet tarafında üçüncü nesil (3.5G) şebeke ile Wi-Fi teknolojileri var.


Türkler erotik fotoğraf ve oyun tutkunu

Türkiye’deki iPhone kullanıcılarının iTunes’a üye olduktan sonra uygulama mağazasından (App Store) en çok yükledikleri programlar listesinde şunlar yer alıyor:
Ücretsiz: Turkcell Online, Rat on Run (oyun), Timedock (saat), Real Racing GTI (oyun), VideoBabes 24/7 (erotik fotoğraf).
Ücretli: Perfect (web tarayıcı), Radyo, Puff (fotomontaj), Pang Mobile (oyun), Fling (Oyun). Ücretli içerikte en çok yüklenenlerin fiyatı 0.99 dolara işaret ediyor.
“Sende ne var?” diyenlere yanıt: Bloomberg, iMilliyet, FT Mobile, CNN Money, NY Times, DoodleBody, Pac-Man, EggsAway.

BATARYASI KUVVETLİ
Özellik 3G 3Gs
Konuşma 10 saat 12 saat
Video 7 saat 10 saat
Müzik 24 saat 30 saat
Wi-Fi 6 saat 9 saat
* Bazı uygulamalarda cihazın pil ömrü.

3G hizmeti gereksizmiş!

Interpromedya Pazar Araştırma Merkezi’nin 3 ayda bir düzenlediği Tüketici Trend Araştırması’na katılanlar arasında 3G kullanımının yüzde 9,3 olduğu belirtildi.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Interpromedya Pazar Araştırma Merkezi’nin 3 ayda bir düzenlediği Tüketici Trend Araştırması’na katılanların yüzde 9,3’lük bir kesiminin 3G kullandığı bildirildi.

Araştırmaya katılanların yüzde 4’ünün 3G hizmetini yetersiz bulduğu, yüzde 14’ünün ise hizmetin ne işe yaradığını bilmediği duyuruldu.

Teknolojiye olan ilgileri, ürün satın alma kriterleri, ürün kullanım alışkanlıkları, marka tanıma düzeyleri, marka tercihleri ve yakın gelecekte ürün ve hizmet satın alma eğilimlerinin ölçülmesi amacıyla 16 ilde bin 332 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmada tüketicilerin yüzde 15’inin 3G’nin pahalı olduğunu düşündüğü, yüzde 63’ünün ise hizmeti gereksiz bulduğu ifade edildi.

İnterpromedya’nın yaptığı araştırmanın verilerine göre, eylül ayı itibariyle tüketicilerin yüzde 17’sinin 3G uyumlu cep telefonu kullandığı
vurgulanan açıklamada, tüketicilerin 3G operatör tercihlerinde ise yüzde 61,3’le Turkcell’in birinci, yüzde 22,6 ile Vodafone’un ikinci ve yüzde 16,1 ile Avea’ın üçüncü sırada yer aldığı belirtildi.

Tüketicilerin 3G kullanım nedenlerine bakıldığında ise yüzde 83,9’la görüntülü konuşmanın ilk sırada bulunduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Yüzde 23,4’lük kesim hızlı mobil internet hizmeti, yüzde 13’lük grup ise mobil TV hizmeti için 3G kullanıyor. Rekabeti yüksek olan sektörün, reklam verme oranı da bir o kadar güçlü, ancak reklamların anımsanma başarısına bakıldığında ise; son bir aya dair tüketicinin en fazla reklamını hatırladığı teknoloji şirketi yüzde 22’yle Turkcell oldu. Nokia yüzde 16 ile ikinci, Casper ise yüzde 14’lük hatırlanma oranı ile üçüncü sırada yer aldı.

Tüketicilerin önümüzdeki dönemlerde alacağı teknoloji ürünleri hakkında da önemli veriler içeren araştırmaya göre, önümüzdeki 1 yıl içinde tüketicilerin yüzde 26’sı notebook yada netbook almayı planlıyor. Satın alma sürecinde yüzde 90’lık bir oranla hemfikir olunan kriterler ise, hız, teknik servis desteği, fiyat ve garanti süresi."

1 Kasım 2009 Pazar

Dünya tersine döndü


İşte beklenenin değil beklenmeyenin yaşandığı; dünya tersine döndü dedirten bir Çin haberi...


Çin Komünist Partisi'nin ana yayın organı 'The People's Daily', daha önce telif haklarıyla ilgili yaptıkları haberler nedeniyle Google'ın, ziyaretçileri web sitelerinden kasıtlı olarak uzak tuttuğunu iddia etti. Google tarafından 3 gün boyunca zararlı içerik barındırıyor olabileceği' gerekçesiyle işaretlendiği iddia edilen sitenin kitap bölümü yayın sorumlusu Pan Jian, durumdan okuyucularından gelen uyarılarla haberdar olduklarını belirtti. Google'ın dijital kitap arşivinin Çinli yazarların haklarını çiğniyor olabileceği yönündeki haberler, gerilimin ilk kıvılcımı olmuştu.

İddiaları yanıtlayan Google sözcüsü Cui Jin, Kanada Associated Press Ajansı'na yaptığı açıklamada, uyarıların yazılımlar tarafından otomatik olarak yaratıldığını ve insan müdahalesinin söz konusu olamayacağını belirtti.

Geçtiğimiz Haziran ayında Çin Hükümeti, Google'ı pornografiye erişime izin vermekle suçlamış; vatandaşlarının Google arama motoru ve e-posta servislerine erişimini bir süre için engellemişti. Google'ın arama pazarının yalnızca yüzde 30'una sahip olduğu Çin'de, 338 milyon internet kullanıcısı bulunuyor.

Intel ATOM 2 ile Tanışın

Intel yeni ATOM işlemcisi olan N470'i Mart 2010 yılında piyasaya sürecek. Tek çekirdekli olan bu işlemci 6.5 Watt'lık bir güç harcaması ile kendisinden söz ettirecek.

İşlemci, grafik yongası ve bellek kontrolörünü üzerinde barındıran yeni ATOM 2, Pine Trail kod adını sahip olacak. İlk olarak N450 (1.66 GHz) sonra da N470 ile tanışacağımız ATOM 2, 1.83 GHz sistem saat frekansı ile çalışacak. Sözü edilen bu işlemciler 2 GByte bellek kapasiteli ve Condor Peak adlı yeni bir WLAN modülüne sahip yeni Netbooklar sistemlerde kullanılacak. Bu Netbook sistemler, 20-32 GByte SSD ya da 160 GByte SATA sabit disklerle birlikte çalışacak.


Intel, ATOM 2 işlemci kullanan Netbook sistem üreticileri için yaklaşık 349 Dolarlık bir sistem satış fiyat tavsiye etti.

N450 ve N470'in en büyük avantajı, işlemci, grafik yongası ve bellek kontrolörünün aynı yonga üzerinde yer alması. 6.5 Watt'lık bir güç tüketen N470, günümüzde kullanılan N270'den (sadece işlemci için 2.5 Watt) daha fazla güç tüketiyor gibi görünse de, platform olarak bakıldığında çok daha az güç tüketmesi ile dikkat çekiyor.


Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Leonard Kleinrock’un liderliğinde hayatımıza 1969’da giren internet, 40 yaşına bastı.

Prof. Kleinrock, “40 yıl önce internet denildiğinde Facebook, Tweeter ya da YouTube akıllara gelemezdi. Bundan sonraki adım, internetin gerçek anlamda hayata dahil olması. Öyle zaman gelecek ki, konuştuğum duvarlar bana cevap verecek” dedi.

Hayatın vazgeçilmez bir parçası olan ve teknolojinin en büyük nimeti kabul edilen internet, 40 yaşına bastı. 1969’da Kaliforniya Üniversitesi’nden (UCLA) Prof. Leonard Kleinrock’un liderliğini yaptığı bir grubun, iki bilgisayarı ortak ağ üzerinde iletişim kurabilir hale getirmesiyle başladığı kabul edilen internet serüveninin yeni yaşı törenle kutlandı. İnternetin babası olarak kabul edilen 75 yaşındaki Prof. Kleinrock, “Sıradaki adım, interneti gerçek anlamda hayata dahil etmek. İnternet her yerimizi kaplayacak. Öyle bir zaman gelecek ki, odanın içinde yürüyeceğim ve benim orada olduğumu bilecek. Konuştuğum duvarlar bana cevap verecek” dedi.

ABD ordusunun desteği

İki bilgisayarın birbiri ile iletişim kurması prensibine dayandırılarak başlatılan çalışmalar için ABD ordusunun Gelişmiş Araştırma Projeleri Ajansı kapsamında bütçe desteği sağlandığı hatırlatıldı. ‘ARPANET’ adını alan bu projenin, 29 Ekim 1969’da meyvesini vererek bilgisayardan bilgisayara ilk iletişim ağı temellerinin atıldığı vurgulandı.
Demokratikleşme serüveni İnternetin bir çeşit demokratikleştirme serüveni olduğunu ve herkesin eşit söz hakkının bulunduğunu söyleyen Prof. Kleinrock, “Artık geri dönüş yok. Bunun fişini çekemeyiz. İnternet çağı ortada. 40 yıl önce internet denildiğinde Facebook, Tweeter ya da YouTube’un akıllara geleceğini hiç tahmin etmemiştim. İnternet her geçen gün hayatımızdaki yerini biraz daha artırıyor” yorumu yaptı.

Ateşten sonra en büyük

İnternetin “Ateşin keşfedilmesinden bu yana yapılmış en büyük teknolojik icat” olduğunu savunan Electronic Frnontier kurucularından John Perry Barlow, insanların kâr amacı gütmeden internet özgürlüğü için verdikleri mücadelenin, ‘internet kullanmanın’ engellenemez bir insan hakkı haline geldiğinin göstergesi olduğunu dile getirdi.

Çok ayrı bir güç

ABD’de kendi ismini taşıyan blog sitesi ile ünlü Arianna Huffington internetin, insanların bakış açılarını değiştirdiğini söyledi. İnternetin olaylara farklı açılardan bakılmasını sağlayarak kendini düşünmek yerine toplumu ve dünyayı dışardan görmesine yardımcı olduğunu söyleyen Huffington, “İnternet çok ayrı bir güç” dedi.

Bugün 1.7 milyar kişiyi kavradı

1985’te, 16 milyon kişi elektronik posta ile haberleşebilir hale gelmişken, asıl sıçrama, web tarayıcılarının devreye girmesiyle gerçekleşti.2001 yılında 513 milyon kişi internete bağlanabildi.Bugün dünyada 1.7 milyar kişinin internete bağlandığı tahmin ediliyor.

Balonu görüp internetten bildiren 40 bin dolar alacak

İnternetin 40 yaşına basması nedeniyle, ABD kıtası genelinde 10 büyük uçan balonu iki gün boyunca gökyüzünde serbest dolaşacak. Gördüğü balonunun nerede olduğunu bilgisayar kullanarak haber verecek olan ilk kişi, 40 bin dolar para ödülü kazanacak. Bu yolla internetin ne derece yaygınlaştığı da ortaya çıkacak.

İlk denemede sistem çöktü

29 Ekim 1969’da mühendis, bilgisayar uzmanı Leonard Kleinrock ve arkadaşlarının UCLA’daki laboratuarlarına konulan büyük gri kutu, yüzlerce kilometre uzaklıkta Stanford Araştırma Enstitüsü’ndeki (SRI) başka bir bilgisayara bağlandı.

Üniversite öğrencisi Charley Kline, UCLA’dan SRI’daki makineyle bağlantı kurmak için ‘login’ komutunu kullanacaktı. Ancak ilk deneme, ara birim işlem yapıcı için fazla geldi ve sistem daha şifreyi yazamadan çöktü.

Uğraşlar sonucunda bağlantı kuruldu, ancak bundan sonraki süreç daha yavaş işledi. 1981’e gelindiğinde şebekeye sadece 213 bilgisayar bağlanabilmişti.

RapidShare'in altın çağı başladı!

Torrent sitelerinin bir bir kapatılması RapidShare'e yaradı: İşte akıl almaz RapidShare rakamları...

Torrent paylaşımı yapılan internet siteleri baskın üzerine baskın alıyor. Favori sitesinden olan korsanlar ya başka torrent sitelerine koşuyor, ya da usanıp RapidShare gibi dosya paylaşım sitelerine yöneliyor.

RapidShare, Megaupload ve Hotfile, anonim kullanıcılara büyük dosyalar yükleme imkanı sunuyor. Korsan yazılımlar, filmler ve özellkle de müzikler bu yolla paylaşılıyor. Müzik dosyaları albüm başına 100MB altı boyutlara indirilebildiği için bu tarz sitelerde yoğun bir şekilde paylaşılıyor.

Yapılan araştırmalara göre RapidShare bağlantıları internet sitelerinde, MSN mesajlarında, Facebook ve Twitter gibi sitelerde kopyala yapıştır yöntemiyle kolayca ve inanılmaz bir hızla paylaşıldığı için tercih ediliyor.

Bu siteler ücretsiz indirme imkanı sunsalar da aylık 10 dolar gibi fiyatlarla sınırsız ve çok hızlı indirme imkanı sunarak, bedava indirmelerin maliyetini de rahatlıkla karşılıyorlar. RapidShare o kadar yaygın kullanılıyor ki, dünyadaki internet trafiğinin yüzde 5'ine ulaşmış durumda. Dünya'nın en popüler 20 sitesinden birisi olan RapidShare bu yıl 10 Petabyte veri depolamış ve aynı anda 3 milyon kişiye dosya sunmuş.

Sizce? : Torrent mi, RapidShare mi?

10 İlginç Şey----İnternet Hakkında

Chip kasım 2009 sayısını okurken dikkatimi çekti ve paylaşmak istedim.

1-Ada devleti,Bermuda, en yüksek geniş bant kullanım oranına sahip.

2-Dünyadi sunucuların %2'sinin sahibi GOOGLE.

3-Bir internet videosunun ortalama süresi 3 dakika.

4-İnternetin 50 milyon kullanıcıya ulaşması 4 yıl aldı.Diğer mecralar bu hızla büyüyememişlerdi.Radyo 38 yılda, televizyon 13 yılda 50 milyon kullanıcıya ulaştı.Ancak iPod 3 yılda 50 milyon sattı.Facebook ise 2 yılda 50 milyon kullanıcıya ulaştı.

5-Dünya elektriğin %5'i interneti çalıştırmak için kullanıyor.

6-Sex artık internetteki bir numaralı konu değil.2008'den beri insanlar sosyal ağları sex sitelerinden daha çok kullanıyor.

7-10 kullanıcıdan 7'si dsl bağlantısı kullanıyor.

8- Amerikada evlenen her 10 çiftten 8'i birbirleriyle internet üzerinden tanışıyor.

9-Kazancına bakılınca Google dünyanın 9. en başarılı teknoloji şirketi.Karına bakılınca Google 8. sırada yer alıyor.Ancak çalışan başına kâr oranına bakınca dünyada birinci.Her çalışan şirkete 210bin dolar kâr ettiriyor.

10-Cisco'nun bir araştırmasına göre 2013 yılının sonunda internetin baş etmesi gerek veri miktarı 56 exabyta yükselecek ki , bu da 10 milyon dvd'ye denk geliyor.

Kaynak Chip Dergisi 2009 Kasım Sayısı Sayfa 30

31 Ekim 2009 Cumartesi

iPhone 4G, 2010 ortasında


Türkiye 3G ile henüz tanışmışken Apple yeni neslin hesaplarını yapıyor.

İnternet’te iPhone’un yeni nesliyle alakalı bazı söylentiler boy gösterdi. Buna göre ABD’de yeni iPhone 4G’ün testleri başladı bile. Haber fonefrenzy.com adlı sitede yer aldı. Gelecek iPhonelar, UMTS ve HSDPA standartlarının (3G ve 3,5G) halefi olan LTE (Long Term Evolution) standardını destekleyecek.

4G ismi de verilen hizmet saniyede 300 Mb’e kadar download ve 75 Mb’e kadar da upload hızını mümkün kılacak. Habere göre 4G destekli iPhone, 2010 yazında tanıtılabilir.

Diğer taraftan başka üreticiler de gelecekte LTE’yi kullanacak. Samsung gelecek sene farklı LTE cihazları tanıtacak, bunlar arasında cep telefonları da var. Güney Koreli firmanın, Kalmia ismini verdiği LTE modemi 20 MHz frekans genişliğinde 100 Mbps indirme ve 50 Mbps yükleme hızı destekliyor.

Pazarın büyükbaşlarından Nokia, LTE’li ilk modemini tanıttı bile. Uzun yıllar zarfında ortaya çıkan GMS / EDGE, global HSPA ve global LTE teknolojilerini tek bir cihazda toplayan ürünün tek kötü tarafı ona sahip olamamanız. Zira ürün nihai kullanıcıyla en erken 2010 yılında buluşacak.

Facebook kullananlara kırmızı alarm!


Facebook şifrenizi değiştirmeniz konusunda bir e-posta alırsanız dikkat edin: Virüs çıkabilir!

Hacker'ların gözü Facebook'un 300 milyonu aşan kullanıcısına çevrildi...Son günlerde pek çok internet kullanıcısı Facebook'tan gelen ve site üzerinde kullandıkları şifreyi değiştirmeleri ile ilgili e-posta almaya başladılar. Fakat Facebook'tan geliyor gibi görünen bu e-posta aslında virüs içeriyor!

Bredolab Truva Atı adı verilen bu virüs, hacker'ların gönderdikleri sahte e-postanın eklentisinde bir .ZIP veya .EXE dosyası olarak geliyor. Facebook_Password_2rd17.zip veya Facebook_Password_2rd17.exe gibi bir isme sahip olan virüs dosyasının son bölümündeki "2rd17" kısmı, rastgele oluşturuluyor ve her alıcı da değişiklik gösterebiliyor.

Eğer kullanıcı dosyayı indirecek olursa, Bredolap kullanıcı bilgisayarında bir log dosyası ve isqsys32.exe adlı bir uygulama yerleştiriyor ve hem virüs hemen çalışmaya başlıyor. Saniyeler içerisinde kullanıcının bilgisayarını bir bot'a dönüştüren virüs, aynı sahte e-postayı yeni bulaştığı bilgisayar üzerinden göndermeye başlıyor.

Facebook yetkilileri, virüsün site üzerinden değil e-posta ile dağıtıldığı için bu konuda yapabilecek bir şeyleri olmadığını ama her Facebook kullanıcısının mutlaka Facebook'un güvenlik sayfasını ziyaret etmesi gerektiğini söylüyorlar.

8 Ekim 2009 Perşembe

Dumankaya Mobil CeBIT'te fark yaratıyor


Dumankaya İnşaat, yeni teknolojilerle uyumlu bu hizmetini, konsept aracı Dumankaya Mobil ile CeBIT’te tanıtıyor.

Gayrimenkul sektörünün önde gelen kuruluşlarından Dumankaya İnşaat’ın yeni konsept aracı Dumankaya Mobil ikinci durağı Bakırköy IDO İskelesi’ni başarıyla tamamladı.

Dumankaya Mobil 07 – 11 Ekim tarihleri arasında CeBIT Eurasia Bilişim fuarında yer alacak. Dumankaya, 2009 yılının son çeyreğinde 3G teknolojisinin gelişimine paralel yürüttüğü yeni teknoloji projeleri ile mobil cihazlar üzerinden de sunmaya başladığı web sitesini ziyaretçilerine tanıtacak.

1 Ekim – 1 Kasım tarihleri arasında İstanbul’un farklı birçok noktasını gezerek Dumankaya’nın yenilikçi uygulamaları ve projelerini tanıtacak olan Dumankaya Mobil, CeBIT fuarı ayağında 5 gün süre ile internet üzerinden sunmakta olduğu ve 3G teknolojisi ile mobil cihazlara taşıdığı Dumankaya web sitesini, Business World 3. Salon’da tanıtacak.

Dumankaya İnşaat sektörüne yön veren bir kuruluş olarak, daire sahiplerine özel kişiselleştirilmiş şifreli alan üzerinden sunduğu hizmeti, sürdürmekte olduğu teknolojik alt yapı çalışmaları ile pek yakında mobil cihazlar aracılığı ile de sunmaya başlayacak. Böylece daire sahipleri, konutun çizim aşamasından itibaren en detaylı şekilde bilgilendirildikleri kendilerine özel bölüme, mobil cihazları ile istedikleri her yerden ulaşabilecekler.

1 Ay boyunca İstanbul’u dolaşacak Dumankaya Mobil en son teknolojiyle donatıldı Dumankaya’nın yenilikçi yüzünü yansıtan ve farklı tasarımıyla dikkat çeken Dumankaya Mobil’in bir sonraki durağı Ataşehir 3M Migros Otoparkı olacak. Dumankaya, 12 – 13 Ekim tarihleri arasında Dumankaya Mobil’in Ataşehir 3M Migros ayağında, gün içerisinde sürekli gerçekleşecek olan perküsyon ve karikatürist performansları ile ziyaretçilerine keyifli vakit geçirme imkanı da sağlayacak.

Dumankaya İKON ve Dumankaya Vizyon projelerinin de tanıtımının yapılacağı Dumankaya Mobil son teknoloji kullanılarak tasarlandı. Geniş ve şık dekore edilmiş Dumankaya Mobil’de dokunmatik ekran TV ve laptop’lar ile proje ve hizmetlerin tanıtımı gerçekleştirilecek. Aracın üst katında ise ziyaretçilere çay, kahve ikramı yapılacak bir de teras yer alıyor.

1209 internet sitesi yasaklı


TİB verilerine göre, 23 Kasım 2007-19 Ocak 2009 arasında 1209 internet sitesine erişim engellendi.

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) Facebook’ta da oynanabilen “Farmwille” adlı oyunun yer aldığı internet sitesine erişimi, sitede kumar oynatıldığı gerekçesiyle bir süreliğine durdurması, internet yasaklarını yeniden gündeme getirdi

TİB verilerine göre, 23 Kasım 2007-19 Ocak 2009 arasında 1209 internet sitesine erişim engellendi. Çocukların cinsel istismarı suçundan 317, kumar suçundan 77, bahis suçundan 54, müstehcenlik suçundan 553, Atatürk aleyhine işlenen suçlardan 28, diğer katalog suçlarından 164 internet sitesine erişimin engellendiği öğrenildi.

Erişimi engellenen “youtube” sitesiyle ilgili problemin kısa sürede çözülmesini beklediklerini belirten Şimşek, “Suça konu videoyu kaldırdılar. Sitenin çalışması var. ‘tr’ uzantılı internet sitesinin oluşturulması yönünde. Bu yapılırsa suça konu videoların engellenmesi ve kaldırılması kolaylaşır” diye konuştu.

Şaşırtıcı Hotmail gerçeği!

Hotmail'in hack'lenmesiyle ortaya çıkan gerçek: En çok kullanılan şifreleri görünce şaşıracaksınız.

Bir güvenlik blogcusunun ele geçirilen Hotmail hesapları üzerine yaptığı araştırma sonucunda çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı! Yapılan araştırma sonucunda ele geçirilen hesaplara arasında kullanılan en popüler Hotmail ve MSN şifresinin 12345 olduğu ortaya çıktı.

Acuntetix blogcusu Bogdan Calin, 10.000 hesabı inceledi. Bunlardan 82 tanesinin şifresinin 12345 olduğunu gördü. Diğer popüler şifreler ise 12345678, 1234567 ve tahmin edebileceğiniz gibi 111111 oldu.

Anlaşılabileceği gibi kullanıcıların büyük çoğunluğu çok zayıf şifreler kullanıyor. Yüzde 43'ü sadece küçük harf kullanırken, kullanıcıların yüzde 19'u sadece sayısal şifre tercih etmiş. Şifrelerin sadece yüzde 6'sı olması gerektiği gibi güçlü şifrelerden oluşuyormuş.

Elbette bu şifreler kaba kuvvet saldırısıyla değil, daha önceki haberimizde ve devamındaki haberde yer verdiğimiz yöntemle ele geçirildi. Bununla birlikte hackerların işini kullanıcıların ne kadar kolaylaştırdığı ortaya çıkıyor.

4 Ekim 2009 Pazar

Facebook’un oyunu Farmville önce yasak, sonra serbest


Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Facebook’un popüler oyunu ‘Farmville’in yer aldığı siteye girişi kumar oynandığı gerekçesiyle engelledi. Yasak akşam saatlerinde kalktı

Sosyal iletişim platformu olan internet sitesi Facebook’un popüler oyunlarından “Farmville”i oynamak için dün internete girenler, ilginç bir yasakla karşılaştı. Oyunun yer aldığı siteye erişim, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nca (TİB) engellendi. Erişimin, Tarım Bakanlığı’nın şikâyeti üzerine engellendiği dedikodusu yayılırken, TİB Başkanı Fethi Şimşek, “Oyunun yer aldığı sitede poker ve benzeri oyunlar da var. İnternet Daire Başkanlığı, kumar oynatılan sitelere olan erişimi engelleme görevi nedeniyle, oyunun yer aldığı siteye erişimi resen engellemiş. Ancak gelen açıklamalar ve telefon trafiği üzerine akşam saatlerinde engelleme kalktı” dedi.
Farmville oynamak için dün sabah Facebook’a giren ya da oyunun oynandığı “zynga.com” adlı siteye girmek isteyenler, TİB’in uyarısı ile karşılaştı. Ekranda, “5651 sayılı yasa uyarınca, katalog suçlar kapsamında yapılan teknik inceleme ve hukuksal değerlendirme sonucunda; bu internet sitesine (zynga.com) hakkında TİB’in 02/10/2009 tarih ve 421.02.02.2009-272446 nolu kararı gereğince idari tedbir uygulanmaktadır” yazısı belirdi. Sisteme yükleneli henüz 3 ay olan oyuna gelen yasak, Türkiye’deki Facebook kullanıcılarını şoke etti.

‘Kumar incelemesi sürecek’
Şimşek, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “İnternet Daire Başkanlığı’nın, kumar oynanan sitelere erişimi engelleme görevi bulunuyor. Bu oyunun yer aldığı sitede de poker ve benzeri oyunlar oynanıyor. Bunların kumar şeklinde (para karşılığı) oynatıldığına yönelik şüphe üzerine, siteye erişim engellenmiş. Bu oyuna yönelik bir engelleme değil. Ancak gelen açıklamalar ve telefon trafiği sonunda, akşam saatlerinde erişimin engellenmesi kararı kaldırıldı. Kumar şüphesi ile ilgili inceleme sürecek. Facebook’a ya da bu oyuna yönelik bir erişimin engellenmesi kararı ise söz konusu değil” diye konuştu.



İşte sanal âlemdeki yorumlar
Sanal âlemde, Farmville yasağına ilk tepkiler, Ekşi Sözlük’ten geldi. İşte bu yasakla ilgili birkaç yorum...
- Tonlarca meyve sebzenin çürümesine sebep olacaktır. Yazık günah.
- Birtakım kullanıcıların çiftliklerine hint keneviri ektiğinin tespit edilmesiyle, uyuşturucu kullanımı ve ticareti kapsamında engellenmiştir.
- Ülke gençlerinin tarım yapıp kendi kendine yeten ülke olmamızı engellemek istiyorlar.

GT300 nasıl bir şey olacak?


DirectX 11 döneminde şimdi sıra NVIDIA'da. Neler yapacağı merakla beklenen GT300 hakkında her gün yeni bilgiler geliyor. Biz de bunları sizler için derledik.

NVIDIA'nın DirectX 11 destekli modeli hakkında hergün yeni bilgiler geliyor. GT300 adıyla bilinen kartın kod adının Fermi olduğu belirtildi. Fermi adının ilk nükleer reaktörü yapan kişi olan Enrico Fermi'den geldiği söyleniyor. NVIDIA'nın yeni kart için çok iddialı bir kod adı seçtiğini söylemek gerek.

GT300 ya da Fermi kod adlı bu yeni kartın tasarımının bittiği ve çok üst düzey yetkililere tanıtıldığı söyleniyor. 2009'un sonlarına doğru piyasada olması beklenen kartın 40 nm'lik GPU'sunun özellikle paralel işlemler üzerinde yoğunlaştığı da söylenenler arasında. NVIDIA'nın GPU'ya sırf bu özellik için özel birimler yerleştirdiği belirtiliyor.

En büyük mimari değişiklik

NVIDIA'nın GT300 ile G80'den beri yaptığı en büyük mimari değişikliği yaptığı iddia ediliyor. Kartın göze çarpan özelliklerinden biri de GDDR5 belleklere sahip olacak olması. NVIDIA daha önce bu tip belleklere kartlarında yer vermemişti. ATI ise uzun süredir GDDR5'lere yer veriyordu.

GT300'ün frekans değerleri hakkında kesin bir bilgi yok fakat bunların HD 5870 ile aynı olacağı da söylenenler arasında. Hem GPU hem de bellek frekansının HD 5870 ile aynı seviyede olması bekleniyor. DirectX 11'in yanı sıra Open GL 3.1'e de destek verecek olan GT300'de ne kadar shader bulunduğu ve iç yapısı henüz tam olarak bilinmediğinden ATI'nin kartına karşılık ne kadar performans göstereceği konusunda tahmin yapmak güç.

25 Eylül 2009 Cuma

Bu kamera nereye bakıyor?



Haberler Anında Cebinizde Hürriyet Mobil

Haberler Anında Bilgisayarınızda Haber Alarmı

Haber Kaçırmaya Son Hürriyet Mind

Sitene Haber Ekle Kazan Bumerang

Japonlar'ın yeni erotik oyununda web kamerası bakın ne için kullanılıyor?


Yeni oyunlar genellikle yeni özelliklerle karşımıza çıkıyorlar. Bu yeni özellikler konusunda en yaratıcı millet ise şüphesiz ki Japonlar. Yeni piyasaya çıkan bir Japon oyunu da yaratıcılığın sınırlarını zorluyor. Bu yeni erotik oyunda, oyunun yanı sıra özel bir yazılım daha bulunuyor. Bu özellik tam olarak açıklanmasa da, yüz tanıma benzeri bir beceriye sahip. Bu sayede oyun webcam yardımı ile sizi ve özelliklerinizi tanımlayabiliyor.

Fakat erotik oyunda bahsi geçen bu özelliğin yaptığı şey sadece yüzünüzü tanımlamak değil. Oyun yapımcılarının açıklamasına göre şekilleri de tanıyabilen bu özel yazılım yüz ifadenizden oyundan ne kadar keyif aldığınızın yanı sıra tüm vücudunuzu da inceleyebiliyor ve oyunu buna göre yönlendiriyor. Her ne kadar Natal gibi teknolojilerde bu tarz uygulamalar daha önce de ortaya çıkmış olsa da, bir erotik oyunda da karşımıza çıkması ilginç...

Linux Windows'a mı benziyor?


Linux işletim sisteminin yaratıcısından, Linux hakkında herkesi şaşırtan ilginç açıklamalar...


LinuxCon 2009'da Linux'un yaratıcısı Linus Torvalds açık kaynak kodlu kernel'in iyice şiştiğini ve dev gibi olduğunu söyledi.

Yuvarlak masa tartışmaları esnasında moderatorlük yapan Novell mühendisi James Bottomley, Linus Tovalds'a Linux kernel özelliklerinin yeterince istikrarlı hale gelmeden, çok hızlı çıkıp çıkmadığını sordu. Bir Intel araştırmasına gönderme yapan Bottomlet her yeni Linux kernelinde performansın yüzde 2 düştüğünü belirtti. Son 10 sürümle birlikte toplam düşüşün yüzde 12'ye ulaşmış durumda olduğunu söyleyerek, Linus'a "Bu bir problem mi?" sorusunu yöneltti.

Torvalds'ın cevabı oldukça net oldu "Şişiyor ve dev gibi oluyoruz. Evet bu bir problem" dedi. Linux topluluğunun bu soruna karşı ne yaptığı sorulduğunda ise "Ee, bir planımız olduğunu söylemeyi çok isterdim" dedi...

Kalabalıktan gelen alkış ve gülüşlerin ardından "Demek istediğim şu ki bundan 15 yıl önce istediğim küçük, rafine ve hiper-verimli kernelden çok uzağız. İcache izi korkutucu derecede büyük, kernel dev gibi ve şişmiş durumda. Her yeni eklenen özellikle birlikte daha kötü hale geliyor. İstikrar ise bir problem değil. Eklediğimiz hızda program hatası tespit ederek gideriyoruz."

Kendisine bu seviyede entegrasyonun kabul edilebilir olup olmadığı sorulduğunda ise bunun kabul edilemez olsa bile kaçınılmaz olduğunu belirten Torvalds, sonuçta Linux'un eklenen özelliklerle daha geniş kitlelere ulaştığını ve şişme konusunda Windows ile aynı kaderi paylaştığını söyledi. Bottemley "Özetle birilerinin çıkıp bir plan yapmasını ve o yüzde 12 performansı yerine koymasını bekliyorsunuz. Sonuçta bu açık kaynak" diye esprili bir şekilde konuyu kapattı.

Google rota değiştiriyor


Google internet aramasında kral tahtında oturuyor. Peki bu devin gözü şimdi nerede?


Google bu hafta içinde yeni bir hizmetini devreye sokmaya hazırlanıyor. Google'ın hizmetlerini sürekli olarak çeşitlendirmesine alışığız fakat bu kez arama motoru devi çok önemli bir şeylerin peşinde. Bildiğiniz gibi Google, metin tabanlı internet reklamları konusunda neredeyse rakipsiz. Buna rağmen internet reklamcılığı konusunda henüz fethedemediği bir alan var; banner reklamlar.

Geçtiğimiz yıl metin tabanlı reklamlar, 2007'ye göre %20'lik bir artışla 10,5 milyar dolarlık bir pazar oluşturmuştu. Banner tarzı görsel reklamlar ise 2008'de bir önceki yıla %8 büyüyerek 7,6 milyar dolarlık çapa ulaşmıştı. Görsel reklamların bu büyük pastasının aslan payını ise 2007 yılında bu konudaki önemli firmalardan biri Right Media'yı satın alan Yahoo alıyor. Google da buna karşılık olarak geçtiğimiz yıl tam 3.1 milyar dolar ödeyerek DoubleClick'i satın aldı ve bu güçle hafta içinde internet üzerinden görsel reklamlar konusunda büyük bir açılım gidecek. Bakalım 2008 yılında toplam 21,8 milyar dolarlık ciro yapan Google bu yeni atılımı ile hedeflerini büyütebilecek mi...

MS'in anti-virüsü geliyor


Microsoft'un ses getiren bedava anti-virüsü Security Essentials'dan yeni haberler var!


Microsoft, ücretsiz anti-virüs yazılımının final sürümünün yakında çıkacağını beta testinde kendisine yardımcı olan kullanıcılara şu mesajla duyurdu: "Microsoft Security Essentials önümüzdeki haftalarda kullanıma sunulacak"

Bu hizmet ücretli anti-virüs yazılımı Windows Live OneCare'in satışı rafa kaldırıldığında duyurulmuştu. Test duyurusundan sadece bir gün sonra gereken 75.000 kişiye ulaşılmış ve beta testine kullanıcı alımı durdurulmuştu.

Microsoft Security Essentials diğer anti-virüs yazılımlarının aksine düşük bir profil sergiliyor. Kullanıcının varlığını bile unutabildiği bu güvenlik yazılımı, bazı tanınmış anti-virüs yazılımlarının bulamadığı zararlı yazılımları da tespit edebiliyor.

Özellikle Facebook üzerinden bulaşan Koobface'e karşı etkili olduğu biliniyor. Geniş kapsamlı anti-virüs yazılımlarının yerini alacak çapta olmasa da düşük ve orta seviye anti-virüs koruması olarak oldukça yararlı. Bu ücretsiz yazılım hakkındaki detayları yazının başında verdiğimiz bağlantıdan okuyabilirsiniz.

Telefon etmeyen iPhone klonu


Çin iPhone'u kopyalamaya bayılıyor: İşte yeni bir iPhone kopyası; ama bu kopya cep telefonu değil.


MMDD markasıyla Çin'de üretim yapan firma Apple'ın tasarım anlayışından etkilenmiş olacak ki MD-520 GPS aygıtlarında hem simgeleri iPhone'dan "esinlenerek" hazırladılar; hem de tasarım konusunda ufak bir kopya çektiler...

12mm'lik kalınlığı, 5 inçlik geniş ekranı, 480x272 ekran çözünürlüğü ve 16:9 en-boy oranı ile güzel tasarlanmış bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Flash uygulamalar bu cihazda çalışıyor. Ekran görünümü gayet şık ve parlak renkler ön planda. Aslında sanki bu ürün Apple'ın bir ürünüymüş hissi veriyor.

Ayrıca bu ürünün şimdi sıralayacağımız özellikleri desteklemesi gerçekten onu sıra dışı bir model haline getiriyor.

Bluetooth destekli, FM radyo, eBook okuyucu ve Wma, Mp3, Wav, Wmv, Mp4, Asf, Avi oynatıcı ve henüz adını öğrenemediğimiz bir kelime işlemci uygulaması ile gerçekten çok başarılı bir ürün. Ayrıca Jpg ve Bmp uzantılı resimlerinizi de bu cihaz ile görüntüleyebiliyorsunuz.

Ürünün fiyat bilgileri henüz belli olmadı ama yakın zaman içerisinde onunda belli olacağını belirtmekte fayda var.

Türkiye Webstar'ını arıyor


Yaratıcı dijital-fikir projelerinizi paylaşın; Türkiye'nin ilk Webstar'ı olma şansını yakalayın.


İnternet sponsorluğunu Hurriyet.com.tr'nin yaptığı dijital fikir-proje yarışması Webstar için başvurular devam ediyor.

Online zihinsel dönüşüm sürecine katkıda bulunmak üzere hazırlanan Türkiye'nin online proje yarışması Webstar, katılımcılarının fikirlerini dinleyen değerlendiren ve hayata geçiren bir platform olmayı amaçlıyor. Global değeri olabilecek fikirlerin çıkışına zemin hazırlayan Webstar internet ve yakınsamaları alanlara (mobil, IPTV gibi dijital ortamlar) yönelik tüm fikirleri değerlendirecek.

Yarışmanın büyük hedefi ise Türkiye'nin online proje bankasını oluşturmak ve dünyaya Türkiye'nin de bu oyunda olduğunu göstermek. Webstar'ın sürekli yaşayan bir platform haline getirilmesi planlanıyor.

Başvurular için son tarih 12 Ekim

Özgünlük, yaratıcılık, uygulanabilirlik, ekonomik katkı ve farklılık kriterlerine göre değerlendirilecek fikirlerinizin hayat bulmasına yardımcı olabilecek Webstar için başvurular 12 Ekim'e kadar sürecek.

Başvurular www.WebstarTurkiye.com websitesinden doldurulacak ve tüm başvurular internet üzerinden toplanacak. İlk elemeler tamamı sektör profesyonellerinden oluşan bir ön jüri tarafından 15 Ekim'de yapılacak.

Ön elemeyi geçen ve finale kalmayı başaran fikir ve projeler, 27 Ekim'de içlerinde iş adamları, akademisyenler, yöneticiler, yatırımcılar, fikir liderleri gibi Türkiye'ye yön veren kişilerden oluşan büyük jürinin karşısına çıkacak.

6 Kasım'da sonuçları açıklanacak olan yarışmanın birincisi 5000 TL'lik para ödülü kazanacak.

Türkiye’de erişimi engelli internet sitesi sayısı 6 bini geçti


Türkiye’de erişim engelli internet sitesi sayısı 6 bini geçti. Sadece son dört ayda Türkiye’den erişimi engellenen web sitesi sayısı 3 bine yakın.


Erişime engellenen sitelerin yarısı 5651 sayılı İnternet Kanunu’nda sıralanan gerekçelerle kapatılırken, diğer yarısına erişim çoğunlukla MÜ-YAP’ın şikayeti üzerine 5864 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Ek Madde 4 uyarınca engellendi.

5651 sayılı yasa uyarınca engellenen sitelerin büyük kısmı cinsel içeriği nedeniyle erişime kapatıldı. Onu bahis ve kumar oynatma ve teşvik etme, Atatürk aleyhine işlenen suçlar, uyuşturucuya teşvik etme, fuhuş da diğer gerekçeler arasında.

Bu erişime kapama kararlarının bir kısmında mahkeme kararı bulunurken, çoğunluk sadece Telekomünikasyon Kurumu’nun ve savcılıkların ‘tedbir’ kararı sonucu gerçekleşmiş. Örneğin geçtiğimiz hafta dünyanın en büyük iki müzik sosyal ağı olan MySpace ve last.fm’e MÜ-YAP’ın telif hakkı ihlali şikayeti sonucu uygulanan erişim yasağı, yalnızca Beyoğlu Başsavcılığı’nın aldığı ‘tedbir’ kararıyla yürürlüğe kondu. Engelliweb.com sitesinde verilen rakama göre şu anda 471 siteye erişim engelinde mahkeme kararı yok.

USB 3.0'ın ilk bombası


İnanılmaz aktarım hızlarına ulaşan USB 3.0 teknolojisi kullanan ilk ürün ortaya çıktı. İşte detaylar...


USB 3.0 gelmek üzere ve bu yeni standardın sunduğu yüksek hızdan faydalanan yeni elektronik cihazlar boy göstermeye başladı.

Sıkıştırılmamış 1080p kalitede HD fotoğrafları bilgisayar akıcı bir şekilde aktaracak olan yeni ürün USB 3.0 bir webcam. Electronista'nın aktardığı bilgilere göre Intel Developers Forum'da ilk kez tanıtılacak.

Point Grey markası taşıyan bu kameranın USB 3.0 kullanmasının en büyük getirisi ham 1080p fotoğrafları saniyede 60 kare hızla PC'ye aktarabilecek olması. Bu detayda ham veri, yüz tanıma teknolojisi gibi yazılımsal özelliklere de kapıyı açıyor. Bu hızda aktarım sayesinde yüksek kalitede HD videoları evde çekmek ve bilgisayardan düzenlemek çok kolaylaşacak.

SuperSpeed USB 3.0'ın 4.8Gb/s aktarım hızından yararlanan başka ürünlerin de Intel Developer's Forum'da görücüye çıkması bekleniyor.

FM 2010'ın Çıkış Tarihi Açıklandı


Futbol severlerin merakla beklediği FM 2010'un piyasaya sürülüş tarihi açıklandı. Oyun kutulu ve internetten indirilebilir versiyonlara sahip olacak.

Teknik direktörüleri ve kulübü yöneticilerini beğenmeyip, ben bu işi daha iyi yaparım diyenlerin tericihi Football Manager 2010'un satış tarihi açıklandı. SEGA tarafından geliştirilen oyun download edilebilir olarak 30 Ekim'de, kutulu olarak ise 2 Kasım'da piyasaya sürülecek.

PC, MAC ve PSP platformları için çıkacak yapım, geçtiğimiz yıl 1 milyon üzerinde bir satış rakamına ulaşmıştı.

Bu yıl en büyük rakipleri Championship Manager'ın yerel satış tekniği uygulayıp, ürünlerini Türkçe desteğiyle çıkartması, ülkemizdeki satışları nasıl etkiler bilinmez.

Ancak iki oyunun da çok çekişmeli bir satış yılı geçireceği ortada.

iPhone ile Kahve Keyfi


Dünyaca ünlü kahve zinciri Starbucks, iPhone için geliştirdiği uygulama ile gündeme oturdu.

Dünyaca ünlü kahve firması Starbucks, şu sıralar iPhone için hazırladığı iki uygulama ile birlikte gündeme geldi. Daha önceleri Starbucks ile ilgili iPhone uygulamaları mevcuttu fakat bunlar, firmalardan bağımsız geliştiricilerin hazırladıkları uygulamalardı. Bu iki uygulama ise bizzat Starbucks'ın geliştirdiği ilk uygulamalar olma özelliğini taşıyor.

Bağımsız Starbucks uygulamalarındaki gibi "En yakın Starbucks mağazasını bul" hizmetininin yanı sıra, kullanıcılar uygulamayı Starbucks kartı olarak kullanabilme imkanına sahip olacaklar. "Müşterilerimize her daim yeni olanaklar sunmak, onları yeniliklerle tanıştırmak istiyoruz diyen Starbucks Bilişim Departmanı Yöneticisi Stephen Gillett, bu uygulamalar aracılığıyla müşteri kapasitelerini arttırmayı hedefliyor.

Uygulamalardan ilki, myStarbucks, diğeri ise Starbucks Card Mobile adını taşıyor. myStarbucks ile, en yakın Starbucks mağazasının yerini öğrenebileceğiz. Diğer taraftan Starbucks Card Mobile ile de siparişlerimizi internetten ödeyebileceğiz. Uygulamaların Türkiye sınırları içerisinde geçerli olup olmayacağı ise henüz belli değil.

22 Eylül 2009 Salı

Download'culara müjde!

İndireceğiniz bir dosyanın, daha indirmeye başlamadan virüslü olup olmadığını görmek ister misiniz?

Artık tüm kullanıcıların bilgisayarlarında bir anti virüs programı var. Sisteminize ulaşmış virüsleri tespit etmek ve temizlemek için bu son derece gerekli bir önlem. Ama virüsü daha sisteminize gelmeden önce durdurmak daha mantıklı değil mi? İşte bir Firefox, Opera ve Internet Explorer eklentisi olan Dr.Web tam olarak bunu yapıyor; sörf yaparken izlediğiniz bağlantıları sizden önce kontrol ederek virüs olup olmadığını kontrol ediyor.

Programı tercih ettiğiniz tarayıcı için indirip ekledikten sonra kullanımı oldukça kolay. Firefox'ta yapmanız gereken: Bir dosya indirmeden önce sağ tuşla tıklayın ve Scan with Dr.Web satırına tıklayın. Daha sonra açılan pencerede yeşil renkli bir ibare görürseniz dosyayı rahatlıkla indirebilirsiniz, kırmızı bir uyarı işareti ise virüs tehlikesine işaret ediyor.

Dr.Web, Internet Explorer için de aynı şekilde çalışıyor. Opera'da ise tarayıcının ayar dosyasında bazı değişiklikler yapmanız gerekiyor. Bu karışık sayılabilecek işlemi şu adresteki bilgiler doğrultusunda gerçekleştirebilirsiniz (İngilizce).

Dr.Web'i kendi sitesindeki şu adresten veya Firefox eklentisini şu adresten indirebilirsiniz.

Kablosuz bağlantıda dev adım

Laptop'u olanlar, Wi-Fi kullananlar; bu haber sizi yakından ilgilendiriyor: İşte N'de son durum...

En son kablosuz standardı olan 802.11n Wi-Fi uzun zamandır kullanımda. Bununla birlikte uzun süreden beri "draft" yani taslak olarak kullanılıyordu.

Bu standart 2.5 yıldır Wi-Fi Alliance tarafından değerlendiriyordu. Aslında 2.5 yıldır taslak özellikleri kullanılıyordu. Ancak bu standardın ilk ortaya atılması 7 yıl öncesine kadar dayanıyor. Nihayet 802.11n, final sürüm olarak kabul gördü.

Peki, hali hazırda kullanılan bu standardın resmen onaylanması ve tamamlandı damgasının vurulması ne ifade ediyor? Gelecek 11n ürünlerin, mevcut donanımlar ile uyumlu olacağı anlamına geliyor. Taslak haldeki 11n araçlar, mevcut en son standarda birebir uyuyor, bu da kullanıcıların gönlünü ferahlatıyor. Kısacası 300Mbps veri aktarım hızıyla mevcut en hızlı Wi-Fi teknolojisi daha uzun yıllar kullanımda olacak.

Hali hazırda 802.11n Wi-Fi standardına sahip dizüstü bilgisayar kullananların, arkalarına yaslanmak dışında bir şey yapması gerekmiyor.

Turkcell VINN 3G modem satışa sunuldu

Turkcell, saniyede 21 MB’lik veri hızını destekleyen 3G modemi Turkcell VINN’ın satışa sunulduğunu duyurdu.

Turkcell’den yapılan yazılı açıklamada, saniyede 21 MB veri hızını destekleyen Turkcell VINN 3G modemin, Turkcell satış noktalarında 189 dolara satışa sunulduğu belirtildi.

Açıklamada, 21 MB/s veri indirme, 5,76 MB/s veri yükleme hızına sahip Turkcell VINN 3G Modemin, 3G teknolojisi sayesinde sadece evde ve işte değil, her yerde her zaman Turkcell 3G hızında internete ulaşmayı sağladığı vurgulandı.

Sabit hat zorunluluğu olmadan ve sabit hat ücreti ödemeden tek abonelik ile evde, işte, yazlıkta hızlı mobil internet bağlantısı sağlayan 21 MB’lik Turkcell VINN 3G modemin, Turkcell satış noktalarında 189 dolar KDV fiyatıyla satışa sunulduğu ifade edildi.

Turkcell abonelerinin 1 GB’lık interneti ayda 29 TL’ye, 4 GB’lık interneti ayda 39 TL’ye, 8 GB’lık interneti ise ayda 69 TL’ye kullandıkları hatırlatıldı

Bunu niye daha önce kimse düşünmedi?

Evlerde ve ofislerde bulunan çoklu prizlerin görünüşünden ve kullanışsızlığından yakınanlardansanız, bundan kurtulmanın ne kadar basit bir yolu olduğunu gördüğünüzde şaşıracaksınız.

Bilgisayarınızı, monitörünüzü, odanızdaki telefonu, televizyonu, şarj aletlerinizi taktığınız beşli, yedili, onlu prizlerin görüntüsü gerçekten hiç hoş değildir. Kaba görünmesinin yanı sıra her yandan sarkan kablolar, farklı taraflara bakan fişler ile tam bir karmaşa haline gelen bu kablo öbeğini koyacak yer bulamazsınız.

Belki de ilk kullanılmaya başlandığından beri bu tip şikayetlerle neden olan bu çoklu prizlerin yarattığı sorunlar için öyle basit bir çözüm getirildi ki, tahmin ediyoruz siz de bunu takdir edeceksiniz. Hyukjae Chang adlı tasarımcının bir ürünü olan Power Bridge'de prizler alt kısımda bulunarak üstten bakıldığında kötü görünüm sergilemiyor. Ayrıca kablolar da alt tarafta biraraya getirilerek kalabalıktan kurtulmaya çare bulunmuş.

Tasarım, henüz sadece konsept halinde.

Windows'un gerçek fiyatı!

Siz Windows satın alırken yüzlerce dolar ödüyor olabilirsiniz; ama bakın başkaları ne kadar ödüyor?

Jefferies Yıllık Teknoloji Konferansı'nda konuşan Microsoft Şirket Stratejisi genel müdürü Charles Songhurst daha önce cevaplanmayan soruları cevapladı.

Microsoft'un geleceği üzerine gelen soru yağmuru arasında Songhurst, yatırımcıların fiyat eğrisi üzerine sordukları bir soruya değindi. Dünyada netbook'ların yaygınlaşmasıyla birlikte düşen ortalama bilgisayar fiyatına Microsoft'un bakış açısı neydi?

Songhurst, fiyat dilimlerinin artmasına karşın dünya genelinde satış hacminin arttığını belirtti. Microsoft için ortalama fiyatın değil, toplam pazarın büyümesinin önemli olduğunun altını çizdi. Bununla da kalmayarak Microsoft'un halka daha önce açıklamadığı bir bilgiyi genel hatlarıyla da olsa açıkladı. Microsoft OEM Windows başına ne kadar kazanıyor?

"1.000 dolarlık bir PC geçtiğimiz 10 yıl için hesap tahtası olmuştu. Biz 1.000 dolarlık bir PC'deki Windows için hep 50 dolar aldık." diyen Songhurst, bunun yüzde 5 ettiğini, haliyle bir Windows kopyasından 100 veya 200 dolar kazanmaları için çok daha pahalı, üst düzey bir PC satılması gerekiyor. "Eğer bu yüzde 5'i sabit tutabilirsek bizim için bir bilgisayarın kaça satıldığının önemi yok" diye ekliyor.


Dedikodular ve gerçekler...

"Başta kendimize 100 dolarlık bir PC'de Windows için 5 dolar kazanmanın bizi memnun edip etmeyeceğini sorduk. Ardından henüz 100 dolara PC satılmadığını hatırladık ve 100 dolar üzerinden hesabın doğru olmadığına karar verdik. Günümüzde PC'ler 300 ile 3.000 dolar fiyat aralığında ve yüzde 5'in getirisi olan 15 - 150 dolar kolaylıkla bütün bu düşük fiyat spekülasyonlarını ortadan kaldırmaya yetiyor." Diyen Songhurst, böylece düşen PC fiyatlarının Microsoft gelirlerine etkisinden endişe duyan yatırımcıların aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırıyor.

Haziran ayındaki dedikodular Windows 7 Starter için 45 ila 55 dolar arasında değişiyordu. Mayıs 2005'te ise PC yapımcıları her kopya için 15 ila 35 dolar ödediklerini söylemişlerdi. 2009 Nisan ayındaki spekülasyonlar ise Microsoft'un Windows başına 15 dolar kazandığıydı. Bu açıklamayla birlikte durum netleşmiş oldu.

Songhurst çoğu netbook sahibinin aynı zamanda başka bir veya birkaç bilgisayar sahibi daha olduğunu belirtti. Her halükarda yazılım devi Microsoft piyasada bu düşük fiyatlı seçenekleri bir risk değil, bir fırsat olarak görüyor. Elbette toplam PC satışları bundan etkilenmediği sürece.

Ve son olarak Songhurst konuyu Windows 7'ye getiriyor ve Windows iyi gittiği zaman, Microsoft'un da iyi durumda olduğunu belirtiyor. Bu da Windows Vista'daki durumdan sonra Windows 7'nin Microsoft için gerçekten ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Dedikodusu bile güzel!

Apple’ın uzun zamandan bu yana üzerinde çalıştığı ‘tablet PC’, teknoloji çevrelerinde şimdiden efsane oldu. Tek ekrandan oluşan dokunmatik laptop, bir aksilik olmazsa 2010’un ilk aylarında geliyor

ABD’li teknoloji devi Apple önce cep telefonu iPhone, ardından da ince laptop serisi Macbook Air’le teknoloji dünyasında estirdiği yenilik rüzgârını kesmemek için ‘tablet PC’ üzerindeki çalışmalara hız verdi. Geçen hafta Tayvan’da yayımlanan bir haber, ürünle ilgili sır gibi saklanan birçok detayı ortaya çıkardı.
Ürün geliştirmede Apple’la donanım (teknik parça) tarafında sıkı ilişki içinde olan Tayvanlı teknoloji endüstrisi kaynakları, Apple’ın yeni nesil tablet PC’sinin bu yılın aralık ayında dağıtımına başlanacağını, Ocak 2010’da da tüketicilerle buluşacağını bildiriyor.

3G yüklü, pili kuvvetli
Tablet PC’nin birçok parçasının Tayvan’da geliştirildiğini belirten sektör kaynakları, yeni model ürünün 9.6 inç boyutunda ekrana sahip olacağını belirtiyor. Üzerinde klavye-tuş takımı olmayan tablet PC, iPhone benzeri bir yöntemle dokunmatik ekran yardımıyla sanal klavye uygulamasıyla birlikte gelecek.
Endüstri kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Apple Tablet’in özellikleri şöyle olacak:
Çoklu dokunmatik ekran (iPhone’da kullanılan teknoloji), yüksek hızda internet erişimi için Wi-Fi ile 3G teknolojisi, yeni nesil işlemci sayesinde piyasadaki laptop modellerine göre çok daha uzun batarya ömrü. Ürünün fiyatının da 800 dolarla, 1.000 dolar aralığında olacağı bildiriliyor.
Haberde yer alan diğer bilgiler arasıda şu noktalar öne çıkıyor: Apple’ın yeni modeli için Tayvanlı iki şirket olan Simplo Technology-DynaPack birlikteliği 300 bin adetlik yeni nesil batarya siparişi aldı. Bununla birlikte kablo, ekran ve panel tarafında da Tayvanlı şirketlerle el sıkışıldı.


Teknoloji dünyası merakla bekliyor

Apple’ın tablet PC modelinin sahip olacağı özellikler uzun süreden bu yana teknoloji dünyasında büyük merak konusu. Tabii ki şirketin kurucu CEO’su Steve Jobs’un bu projenin direkt içinde oluşu, tablet PC’yle ilgili beklentilerin yukarı çekilmesine neden oluyor.
Aslında bu ürünün çok daha önce piyasaya çıkması bekleniyordu. Ancak bir yandan Jobs’un hastalığıyla ilgili yaşanan tedavi süreci diğer taraftan da başta batarya süresi olmak üzere üründe istenilen seviyeye gelinmemesi, çıkış tarihinin uzamasının önünü açtı.

Apple’ın tableti 2010’u bekliyor

9.6 inç ekran dokunmatik ekran
Wi-Fi ile 3G
Uzun batarya ömrü
İnce formlu metal kasa
Çıkış tarihi Ocak 2010
Fiyatı 1.000 doları aşmayacak

Arama motorlarında Top 10!

Ağustos ayının arama motoru kullanım oranları açıklandı: Google artık Bing'den korkmaya başlayabilir

Microsoft'un yeni arama motoru Bing yüzde 10'lük pazar payına ulaştı. Nielsen raporuna göre Bing, Amerika'nın en hızlı büyüyen arama motoru.

Ağustos ayında Bing'de yapılan arama sayısı 1.1 milyar oldu ve Temmuz ayına göre yüzde 22.1'lik bir artış kaydetti. Böylece Microsoft'un arama pazarındaki payı yüzde 10.7'ye yükseldi. Araştırmalar Microsoft Live Search'ün yerini Bing aldığından beri, Microsoft'un arama pazarındaki payının yükselişte olduğunu gösteriyor. Yeni "Visual Search" özelliğinin de Bing'in Pazar payının artışında önemli bir rol oynaması bekleniyor.

Google ise yüzde 64.6'lık payıyla tahtını koruyor. Ağustos ayında 7 milyar arama ile Temmuz ayına göre yüzde 2.6'lık bir yükseliş yaşadı. Yahoo ise 1.7 milyar aramayla geçen aya göre yüzde 4.2'lik bir düşüşle karşılaştı ve Pazar payı yüzde 16 oldu.

Diğer oyuncular arasında AOL Search 333 milyon aramayla dördüncü, Ask.com 186 milyon aramayla beşinci oldu.

Haberimizin devamında Amerika'nın Top10'unu görebilirsiniz...


Amerika'nın en iyi 10 arama motoru

Bir ay zarfında en büyük artışı Bing kaydetmiş durumda. Sol sütunda Ağustos ayı arama rakamları, ortada aylık büyüme oranı ve sağ sütunda ise arama motorlarının pastadaki payını görüyorsunuz.

‘Yaşasın artık para kazanıyoruz’

İnternette ‘sosyal paylaşım’ denildiğinde adı ilk akla gelen adres olan Facebook’un CEO’su Mark Zuckerberg, artık sitenin harcadığından çok hara kazanmaya başladığını açıkladı.

Buna karşılık genç CEO harcanan ve kazanılan parayla ilgili detay vermekten kaçındı.
2009’un ikinci çeyreğinde kullanıcıda görülen bu hızlı tırmanışla birlikte nakit tarafında da pozitife döndüklerini belirten Mark Zuckerberg, bu durumun kendileri için “ayaklarını yere basma adına” oldukça önemli olduğunu, ayrıca 2010 yılı içinde gelirlerde olumlu senaryoya oynadıklarını ifade etti.

300 milyonu devirdi
2008’in bir önceki döneminde kullanıcı ağında 200 milyon kişi bulunan Facebook’un şu anda dünyada 300 milyon kişiyi kapsadığı da Zuckerberg tarafından duyuruldu.
Bundan 5 yıl önce Facebook’u kuran Zuckerberg, 2007’de hisselerinin yüzde 1.6’sını yazılım devi Microsoft’a 240 milyon dolar karşılığında sattı. Ardından da yüzde 2’lik hissesini bu yıl içinde bir Rus internet şirketine 200 milyon dolar bedelle devretti. İlk satışta şirketin piyasa değeri 15 milyar dolara, ikinci satışta 10 milyar dolara işaret ediyor.

Sanal alemde hız sınırı 300 Mbps

Son dönemde hafif ve ince formlu netbook (mini laptop) serisinin hızlı yükselişiyle birlikte öne çıkan Wi-Fi teknolojisi, kabul edilen yeni bir standartla birlikte hız ve kapsam alanını önemli oranda artıracak.


Yeni nesil bu teknoloji 802.11n olarak adlandırılıyor. Uluslararası standart olarak kabul edilen bu teknoloji üzerinde 2002’den bu yana üzerinde çalışılıyor. Bu yeni kararla birlikte 802.11n, artık elektronik üreticileri tarafından da garantili olarak tüketicilere sunulacak.
Şu anda yaygın olarak kullanılan 802.11g üzerinden Wi-Fi bağlantısıyla 54 Mbps hızda internet bağlantısı kurulurken, 802.11n’le birlikte buradaki rakam 200 Mbps’a kadar çıkacak. Kapsama alanı tarafında da 90 metrelik kapalı alanda hızlı internet erişimi sağlanacak. Bu rakam bir önceki teknolojinin iki katı mesafeye işaret ediyor.

Garip bir hacker hikayesi!

İnternetten çaldığı 2.7 milyon doların çalınmasından korkan hacker, bakın parayı nereye saklamış!

Hakkında üç ayrı dava bulunan Albert "Segvec" Gonzalez adlı hacker'ın bu 3 davadan ikisinin görülmesi tamamlandı. Yaptığı anlaşmalar sayesinde normalden daha az ceza alan hacker, bu suçlamalarda internetten tam 40 milyon kredi kartı numarası çalmakla suçlanıyordu. Halen devam eden üçüncü suçlama ile ilgili dava ise 130 milyon adet kredi kartı sahibini yakından ilgilendiriyor.

2008 yılında yakalandığından beri hapiste bulunan Gonzales, 250 bin dolar para cezasının yanı sıra 15 ile 25 yıl arası bir hapis cezası da alacak. Hakkında toplam 20 suçlama bulunan Gonzales'in evi de aranmış ve soygunlar sonucunda elde ettiği lüks eşyalara el konulmuştu. Polis ayrıca Gonzales'in 1 milyon dolarlık nakit parası daha olduğunu ve iş birliği yaparak bu paranın yerini de açıkladığını söyledi.

Gonzales "bankalara güvenmediği" ve parasının çalınmasından korktuğu için 1 milyon dolar nakit parasını evinin arka bahçesine gömmüş. Polis itiraf üzerine yaptığı kazıda parayı eksiksiz olarak ele geçirdi.

20 Eylül 2009 Pazar

Bu salgın durdurulamıyor


Ne yazılım devi Microsoft ne de internet devi Google bu zararlı yazılım salgınını durduramıyor.


Microsoft, reklamlarla kullanıcıları kandırarak zararlı yazılım kurduran beş şirkete dava açtı.

Scareware denilen yazılımlar ya zararlı ya da etkisiz oluyor. Kullanıcıları korkutan, sistemlerine virüs bulaştığını belirten reklamlarla bilgisayarlarında bu yazılımları indirerek kurmaları sağlanıyor. Hatta bazen bu zararlı ya da etkisiz yazılımlar para karşılığı satılıyor.

Bu yazılımların kullanıcıları kandırabilmesinin en büyük sebebi Windows uyarı ekranlarına benzetilmesi oluyor. Kullanıcı sistemin kendisini uyardığını, reklamı yapılan yazılımı alması ya da kurması gerektiğini söyleyenin Microsoft olduğunu zannediyor. Microsoft da hem kendini, hem kullanıcıları korumak için bu sahtekarlığı düzenleyenlere dava açıyor.

Microsoft'un dava açtığı DirectAd Solutions, Soft Solutions, qiweroqw.com, ote2008.info ve ITmeter isimli firmalar, kullanıcıları korkutarak dolandırıyor. Gerçek bir telekomünikasyon firması olan Vonage'ın adını kullanan dolandırıcılar New York Times'ı bile kandırmayı başarmıştı. Bunun sonucunda New York Times'ın sayfalarında zararlı yazılımların reklamları yer almıştı.

Bu zararlı yazılım şirketlerihiç de küçük değiller. Milyonlarca dolarlık ve pek çok kıtaya yayılmış bu şirketler sadece reklam vermekle kalmıyor. Arama motorlarının açıklarını ve çalışma prensiplerini analiz ederek arama sonuçlarını da ele geçirebiliyorlar.

Google'ın ya da tarayıcıların güvenlik kontrollerine karşın, bu tür zararlı siteler kendilerini arama sonuçlarında üst sıralarda çıkartabiliyorlar. Üstelik geçtiğimiz günlerde bu olaylar çok sık tekrarlanmaya başladı. Belirli kelimeler aratıldığında kullanıcıların zararlı yazılımlarla karşılaşması haberlerde de kendisine sık sık yer bulan bir olay haline geldi.

Microsoft'un davası bu zararlı akınını bitirebilecek gibi görünmüyor, ancak kullanıcıların internette güvenle sörf yapabilmesi için zararlı yazılım sektörünün yasal kollarının kesilmesi çok önemli bir adım.

AMD'nin Windows 7 sevgisi


AMD, Windows 7'nin çıkışı ile beraber hangi ürünlerini piyasaya sürmeyi bekliyor?
var PartnerId = returnAdCode('2196');
var AdContainerIds ='divAdnetKeyword';
X-Bit Labs'ın bildirdiğine göre yonga üreticisi AMD, Windows 7'nin çıkışına paralel olarak (22 Ekim) üç çekirdekli yeni bir Athlon II X3 serisi piyasaya sürmek istiyor. Yüksek bir ihtimalle firma bu sayede dikkatleri yeni ürünleri üzerine çekmek istiyor.
Rana çekirdeğini baz alan AMD Athlon II X3 işlemciler giriş seviyesi segmenti için düşünülmüş. İlk iki modelin ismi AMD Athlon X3 425 ve 435 olacak; çalışma frekansları sırasıyla 2,7 ve 2,8 GHz. İki işlemci çekirdek başına 512 KB L2 önbelleğe sahip; yani işlemci başına toplam 1,5 MB. Soket konusunda esnek olan işlemciler hem AM2+ hem de AM3 soketi için kullanılıyor. İşlemcilerin maksimum güç tüketimi 95 Watt.
Bu iki model dışında güç tüketimi konusunda tasarruflu iki model daha gelecek. Ayrıca AMD Athlon II X2 serisine ait yeni modeller de planlanıyor.

Onu şarj etmek çok kolay


Bugüne dek gördüğünüz sıradışı laptop'ları unutun: Dell'in yeni laptop'u "kablosuz" şarj olabiliyor.


Dell ince ve şık Adamo ile yüksek fiyatlı iş notebook'lar için bir pazar olabileceğini çok da uzun olmayan bir süre önce kanıtlamıştı. Şimdiyse sırada çok ince ve hatta şarj kablosundan bile feragat edebilen Latitude Z var.

16 inç ekranı ve bir Intel Core 2 Duo işlemcisinin olması dışında yeni Dell'in içsel değerleri hakkında pek bir bilgi yok. Aynı Adamo ve MacBook Air de olduğu gibi optik bir sürücü kullanılmayacak. Latitude Z fiyat olarak "1100 Dolardan pahalı" segmentine yerleştiriliyor.

Şimdiye kadarki en ilginç detayı Forbes dergisi bildirdi: Habere göre özel iş notebook'u şarj kablosuna ihtiyaç duymayan, tamamen kablosuz biçimde şark olabilen ilk notebook olacak. Bunun tam olarak nasıl gerçekleşeceği makalede belirtilmiyor. Bir çeşit "yükleme plakası"nın kullanılması ihtimal dahilinde. Aynı prensip cep telefonları için üretilen şarj plakalarında kullanılıyor.

Dell şu an için Latitude Z hakkında hiçbir bilgi vermiyor; fakat önümüzdeki hafta içinde resmi bir duyurunun yapılacağını düşünüyoruz.

Ünlü arkadaşlık sitesi kapatıldı

Büyük kullanıcı kitlesine sahip olan 2 siteye Türkiye'den erişim yasaklandı. İşte detaylar...


Bu sabah bilgisayarının karşısına geçip internette gezinen ve www.myspace.com ve www.lastfm.com adreslerine erişmeye çalışan kullanıcılar aşağıda da görülen: "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir. T.C. Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26.06.2009 tarih ve 2009/45 sayılı kararı gereği erişime kapanmıştır." uyarısıyla karşılaştılar.

Milyonlarca kullanıcısıyla dünyanın en büyük sosyal ağlarından biri olan Myspace ve müzik dinleyenlerin, dinledikleri parçaların listelerini paylaşabildikleri Last.fm engellenmiş durumda. İkisinin de ortak noktası müzik yayını yapmaları. Ancak engellenmelerinin sebebi, sayfanın yerine çıkan engelleme kararı yazısında belirtilmiyor. Üstüne üstlük bu konuda henüz resmi bir açıklama da yapılmadı.

Şimdi akıllardaki soru ise şu: Facebook'la aynı kulvarda bir portal olan MySpace.com'dan sonra sıra Facebook'a da gelecek mi?

Windows'a dost kazığı


Cep telefonu devinden Microsoft'u üzecek karar: "Yeni modellerimizde Windows'a yer yok!"


Palm yeni üreteceği ceplerde Windows Mobile işletim sistemlerine yer vermeyeceğini açıkladı. Bunun yerine yeni çıkacak tüm cep telefonlarında, ilk olarak Palm Pre ile karşımız çıkan, WebOS işletim sistemini kullanacak.

Palm CEO'su Jon Rubinstein'ın yaptığı açıklamaya göre Palm Pre'lerin satışı için birçok telekomünikasyon firması ile anlaşma yapıldı. Fakat her şeye rağmen yılın 2 çeyreğinde 240 ve 270 milyon dolar arası bir kar elde edilmiş olsa da 1 çeyrekteki başarı yakalanmış değil.

Palm'ın bundan sonra farklı bir işletim sistemini kullanan cep telefonunun piyasaya sürmeme kararı üzerine gözler Microsoft'a çevrildi ve bir Microsoft sözcüsü şu açıklamada bulundu: "Palm bizim için iyi bir iş ortağı oldu ve birlikte çalıştığımız birçok firmadan biriydi."
hurriyet.com.tr

Ramazan Bayramı tebriği internette daha ucuz

Bayram kutlamaları için telefon mesajlarını veya konuşmayı tercih edenler için internet telefonu en ucuz alternatif. Bilgisayardan bilgisayara ise bedava...
Yurtdışı ve yurt içi telefon trafiği bayram nedeniyle artıyor. Skype ve Türk Telekom Wirofon gibi internet servisleri bedava ya da çok düşük fiyatlarla konuşma olanağı sunuyor. Superonline, Milenicom, Turknet gibi alternatif operatörler de bayram kampanyaları yapıyor. Yine MSN ve gmail gibi elektronik posta servislerinin de bilgisayar üstünden bayram mesajlarını ücretsiz yapma şansı sunuyor.

İNTERNET RAKİPSİZ
İnternet telefonunu kullanmak için bilgisayara veya internete kablosuz ağla bağlanan telefona ihtiyaç duyuluyor. Bu özel telefonlar bilgisayar üstünden özel yazılımla kulaklık, mikrofon ve kamera ile kullanılıyor. Skype kullanıcıları, Skype Kredilerini kullanarak dünyanın her yerinden Türkiye'deki mobil hatları dakikası 0.324 TL'den sabit hatları ise dakikası 0.060 TL'den, Almanya ve Amerika'daki sabit hatları ise dakikası sadece 0.042 TL'den arayabilecek. Skype Ramazan Ayı boyunca yaptığı kampanyaları bayramda da kullandırıyor. Türk Telekom'un Wirofon hizmeti özellikle bayramı yurtdışında geçirecekler için daha uygun. Cepten veya bilgisayar üstünden dünyanın her yeriyle görüşme yapılıyor. Fatura tanımlı ev telefonuna yansıyor.

Microsoft'tan görüntü arama motoru

Yazılım devi Microsoft, kendi arama motoru Bing'de görüntü aranmasına olanak sağlayan bir hizmetin beta versiyonunu başlattı.
Microsoft'un başkan yardımcısı Yusuf Mehdi ABD'nin San Francisco kentinde düzenlenen TechCrunch50 teknoloji konferansında yaptığı açıklamada, bu görsel aramanın, bilgi arama ve bulmanın daha grafik bir yöntemi olduğunu belirtti.

Yeni görüntü arama motoruyla, yüzde 20 daha hızlı görüntü sonucu bulmanın mümkün olduğunu ifade eden Microsoft yetkilileri, bunun büyük bir kataloğu sayfa sayfa karıştırmaya benzediğini kaydettiler.
Microsoft, Google'ın egemenliğindeki internet arama ağında rakip olduğu Bing arama motorunu üç ay önce başlatmıştı.

MSN'e neden girilemiyor?

Microsoft'un bir iletişim hizmeti olan Messenger'daki (MSN) yurt dışı kaynaklı bir arıza nedeniyle bazı kullanıcılar 2 gündür MSN iletişim kuramıyor.
Microsoft Corporation-Türkiye firması yetkililerinden aldığı bilgiye göre, bilgisayarlarında eski sürüm MSN programını kullanan çok sayıda kişi, dün MSN kullanımında sorun yaşamaya başladı.

Ekranda beliren uyarı doğrultusunda MSN'nin yeni sürümünü yükleyen pek çok kullanıcı, yine de MSN'yi aktif hale getiremedi. Vatandaşlar, Microsoft Corporation-Türkiye firmasını arayarak yaşadıkları sorunu yetkililere iletiyor.

Firma yetkilileri, sorunun yurt dışı kaynaklı olduğunu, ilgili yerlere arızanın bildirildiğini, kısa süre içinde sorunun giderileceğini tahmin ettiklerini ifade etti.

Çinlilerin yüzde 78'i korsan şarkı dinliyor

İnternetten en çok yasadışı olarak müzik parçası indirenlerin Çinli internet kullanıcıları olduğu ve bunların yüzde 78'inin internetten yasadışı olarak müzik parçası indirdikleri bildirildi. Ipsos araştırma kuruluşuna göre, Rus internet kullanıcılarının yüzde 68'i, Hint internet kullanıcılarının yüzde 48'i, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki internet kullanıcılarının yüzde 42'si ve Brezilyalı internet kullanıcılarının yüzde 42'si yaşadışı olarak müzik parçası indiriyor. Kuruluşun 12 ülkedeki 6 bin 500 internet kullanıcısı arasında yaptığı araştırmada, ortalama yasadışı müzik parçası indirilme oranı yüzde 44 olarak belirlendi. Kuruluşun açıklamasında, ''İnternetten yasadışı yollarla müzik parçası inderen kullanıcıların, yasalara saygı gösteren kullanıcılara oranla, yasal sitelerden ödeme yaparak daha çok müzik parçası indirmelerinin ve onlardan daha fazla orijinal CD satın almalarının ilginç olduğu'' kaydedildi. Açıklamada, ''Yasadışı müzik parçası indirilmesinin, kimilerinin müzik dinlemek için heveslenmesini sağladığı görülüyor" dedi.

Kişiye özel yatak 3 boyutlu haritanıza göre ayarlanıyor

Hayatımızın yaklaşık 3'te birini uykuda geçiriyoruz. Uykuda geçen zamanda yatağın bedene uygun olmasına dikkat etmiyoruz. Evoteks hayatın uzun dönemini geçirdiğimiz yataklarla ilgili Dr Mattress markasıyla kişiye özel yatak tasarlıyor. Evoteks yetkilileri Türkiye'de yatak ömrünün 10- 12 yıl olduğunu Avrupa'da ortalama 2 – 4 yıl arasında olduğuna dikkat çekerek maliyeti en ucuz aracın sağlığı doğrudan etkilediğine işaret ediyor. Vüvut ağırlığının yatak üzerinde dağılımı, 3 boyutlu veriler ve yatak sahibinin kilo alma olasılığı da göz önüne alınarak bilgisayar tasarımıyla kişiye özel yatak tasarlanıyor.

UYKUSU KIYMETLİ OLAN ALIYOR
Bir yatakta bulunması gereken 3 temel işlev olduğunu vurgulayan yetkililer omurganın sağlıklı pozisyonda bulunması, ideal kan akışında yavaşlama oluşturabilecek basınç noktalarının ortadan kalkması ve uygun yatış ısısının korunması olduğunu ifade ediyor. Önce, parmak izi gibi kişiyi diğerlerinden ayıran bir yöntemle 3 boyutlu vücut profilini çıkarılıyor. Zararsız beyaz ışıkla, kişinin farklı açılardan görüntüsünü alıp verileri aktarıyor. Daha sonra özel ölçümleme yatağında farklı yatış pozisyonları, vücudun yatağa yaptığı basınç ölçümlenip toplanan veriler, kişiye özel 3 boyutlu modeli ortaya çıkarılıyor. Evoteks yetkilileri Hülya Avşar, Ender Saraç, Demet Akalın, Ümit Davala gibi spor ve sanat dünyasından ünlülerin kişisel yatak kullandığını belirtiyor.

14 Eylül 2009 Pazartesi

12.616 lensli kamera


Sayıyı yanlış yazmadık ve hayır; dalga geçmiyoruz. Üstüne üstlük beklediğinizden çok daha küçük...

Tek lensli bir kamera iki boyutlu düz bir görüntü çeker. İki lensli bir 3D kamera, derinliğe de sahip üç boyutlu görüntüler oluşturur. Peki ya 12.616 lensli bir kamera?

Stanford Üniversitesi'nin geliştirdiği açık kaynaklı kamera, çok ilginç bir teknoloji kullanarak 3D'den daha öte detaya sahip fotoğraflar çekebiliyor. Bir nevi süper 3D çekim bu. Çekilen karedeki her pikselin derinliği kaydediliyor. Mükemmel bir derinlik haritası olmanın ötesinde, resmin her noktası odakta! Maksimum veriyi içeren bu fotoğraf üzerinde daha sonra klasik fotoğraf etkileri oluşturmak mümkün. Ancak bu kameranın tek amacı sanatsal fotoğrafçılık değil. Her noktanın derinlik ölçümünün yapılabilmesi demek, güvenlik amaçlı yüz tanımada mükemmeli yakalamak anlamına geliyor.

İşin ilginç yanı bu fotoğraf makinesinin gerçekten binlerce lense ihtiyaç duymaması. Hatta 3MP'lik küçük bir cep telefonu kamerası boyutlarında bir ana lens kullanması. Cihazın ana lensi çektiği görüntüyü, görüntü algılayıcının 40 mikron önüne odaklıyor. Burada görüntü 4 farklı mini kamera tarafından üst üste binen farklı açılarda fotoğraflanarak detaylı bir derinlik haritası oluşturulmuş oluyor.

Bilim adamları sensör üzerindeki pikselleri 0.7 mikrona küçültmüş. Bu sıradan dijital kameraların piksellerinden birkaç kez daha küçük bir boyut. Pikselleri 256'lık olarak gruplandırıp her grubun tepesine de bir lens koymuşlar. Prototip olan 3 megapiksellik çipte bütün lensler takılı olsaydı toplamda 12.616 kamera edecekti.

Windows nasıl virüs yayıyor?


Bütün Windows'larda olan bir özellik virüs yaymayı sürdürüyor. Nedir, nasıl kapatılır? İşte detaylar...

USB günümüzün en vazgeçilmez standartları arasında yer alıyor. Neredeyse bütün cihazlarda bir USB portu var ve USB flash bellekler de ceplerde, anahtarlıklarda kolaylıkla taşınıyor.

Kullanıcıların bu derece kolaylıkla veri taşıması, virüslerin de yayılma hızını arttırıyor. Özellikle internet kafeler ya da baskı merkezlerinde dikkatsizlik, çok hızlı bir şekilde virüslerin USB belleklerden sistemlere, herkesin bağlandığı sistemlerden de USB belleklere virüs bulaşmasına sebep oluyor.

Peki bu sorunun sebebi ne? Microsoft Windows'un autorun yani otomatik başlatma özelliği sorunun ana sebebi olmasa da başlıca sorumlularından. USB bellekler, sabit diskler, hafıza kartları gibi taşınabilir medya depoları takıldığında autorun çalışıyor. Kullanıcının hayatını kolaylaştırmaya yönelik olarak düşünülen bu özellik ne yazık ki kötü amaçlarla kullanılarak virüslerin yayılmasını sağlıyor.

Anti-virüs kullanmaya ek olarak bizim tavsiyemiz autorun özelliğini kapatmanız ve ihtiyacınız olan yazılımları kendiniz tıklayarak çalıştırmanızdır. Microsoft'un destek bilgileri arasında bunu nasıl yapacağınızı Türkçe olarak bulabilirsiniz.

Dev çözünürlükte oyun


vinizde 7680 x 4800 çözünürlükte oyun oynamak ister misiniz? İşte AMD'den inanılmaz teknoloji...

6 EKRANDA OYUN KEYFİ BİR BAŞKA

AMD herkesi şaşkına çevirdi! AMD'nin yeni nesil DirectX 11 ekran kartlarının yetenekleri arasında böyle bir şey kesinlikle beklenmiyordu!

Çoklu monitör desteği eskiden beri vardı ama AMD'nin Eyefinity özelliği bunu daha önce yapılmamış bir şekilde yapıyor. Bütün bu ekranlar sadece tek bir Radeon ekran kartına bağlı!Yan yana ve üst üste dizilerek dev bir ekran oluşturan monitörler, tek bir ekran kartındaki çıkışlara bağlanarak evdeki PC'nizden rahatlıkla kullanılabiliyor!

Bu teknolojinin detayları henüz açıklanmıyor ama gösterim izleyenleri büyüledi. Tek bir ekran kartına 6 DisplayPort bağlantısı sayesinde altı adet 30 inçlik Dell monitör bağlandı ve 7680 x 4800 çözünürlükte tek bir monitör olarak çalıştırıldı.

AMD'de geliştirilen donanım ve yazılımların birleşimi sayesinde mümkün olan Eyefinity, yeni nesil AMD ATI Radeon ekran kartlarında yer alıyor. 6 ekran destekleyen bu teknoloji DisplayPort, DVI, HDMI ve benzeri çıkış türleri kullanabilecek.

Bu çıkışlar SLS yani Single Large Surface, veya Türkçe olarak tek bir geniş yüzey anlamına gelen bir yazılım ile yönetilecek. ev kullanıcıları bu ikili sayesinde kolayca görenleri imrendirecek bir sistem kurup çalıştırabilecek.

Gösterim esnasında XPlane 9 ve Far Cry 2 oyunları 7680 x 4800 çözünürlükte saniyede 12-20 kare ile oynandı. Bu değerler bu çözünürlükte bir ekran için gerçekten inanılmaz. Yeni nesil DirectX11 oyunlarından Dirt 2 ise 7680 x 3200 çözünürlükte 12 fps hızda çalıştı. Bu sistem sadece tek bir ATI ekran kartıyla çalıştırıldı! Şimdi bu sisteme CrossFire desteği eklenerek çoklu ekran kartlarıyla, çok daha yüksek fps alma imkanı eklenilecek.

Yayılan söylentiler arasında AMD'nin televizyon üreticileriyle Eyefinity için özel televizyonlar üzerinde konuştuğu da yer alıyor. Böylece kenar panelleri daha ince televizyonlar, bir araya getirtildiklerinde çok daha iyi görünecektir. AMD'nin konuştuğu markalardan birisinin de Samsung olduğu söyleniyor.

Bu maç sadece internette


Televizyon kanalları futbol maçlarının yayın hakları için kapışırken, bir maçın tek hakkı internette...


Dünya çapında bir çok ülkenin ulusal futbol takımı için oldukça kritik bir dönemdeyiz. Pek çok takım 2010 Dünya Kupası'na katılabilmek için en hayati maçlarını oynuyorlar. Bu takımlardan birinin işi daha rahat görünüyor. İngiltere şu anda zaten finallere kalmayı garantiledi. Bu İngilizleri sevindirebilir ama bundan çok da memnun olmayan biri var. O da uluslar arası bir ajans olan Kentaro.

Çünkü Kentaro İngiltere - Ukrayna futbol maçının İngiltere'deki tüm yayın haklarını elinde bulunduran şirket. Ve Kentaro için işin kötüsü, İngiltere'nin finallere kalması garanti olduğu için hiçbir TV kanalı bu maçı İngiltere'de yayınlamaya gönüllü olmuyor. Kentaro İngiltere'deki tüm yayıncıları tek tek dolaşmış olmasına rağmen tek bir alıcı bile bulamadı. Tek teklif sahibi olan firma ise internet üzerinden izle ve öde sistemi ile yayın yapan bir web sitesinin işletmecisi. Eğer son dakikada teklifler gelmeye başlamazsa İngiltere - Ukrayna maçı İngiltere'de sadece internet üzerinden yayınlanacak.

Google çocukları unutmadı

Özel günleri unutmayan ve unutturmayan Google'dan bu kez çocuklara jest geldi.



Önemli günlerde farklı logolar kullanmayı yeğleyen Google, ülkelerin milli bayramlarında veya tüm dünyaya mal olmuş insanları anmak adına logolarında değişikliğe gidebiliyor.

Bugün 14 Eylül 2009... Okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri, bugün itibariyle okula başlıyor. Google da bunu unutmamış olacak ki ana sayfasında özel bir logo kullanmayı tercih etti. Okul çantasının yer aldığı Google logosu gün boyu ana sayfada yer alacak. Logonun üzerine fare imleci getirildiğinde ise "Haydi çocuklar okula" sloganıyla karşılaşıyorsunuz.

Android yüklü geldi


Samsung’un i7500 modeli Türkiye pazarına Turkcell’le yaptığı işbirliğiyle girdi.

Google’ın teknoloji şirketleriyle el ele vererek geliştirdiği açık kaynak kodlu mobil işletim sistemi Android yüklü olan telefon, hızlı internet deneyimiyle birlikte, Google uygulamalarını (Google arama, Gmail, GTalk) direkt olarak içerisinde bulunduruyor.
Teknik tarafa bakıldığında telefonun en iddialı yanı, üzerinde herkesin kolaylıkla uygulama geliştirmesine olanak tanıyan açık kaynak kod özelliği.
3G destekli olan cep telefonunun özelliklerine bakıldığında şu noktalar öne çıkıyor:
3.2 inç boyutunda dokunmatik ekran, 5 MP çözünürlükte fotoğraf çekimi, flaş, Gsensor (hareket algılayıcısı), D compass (dijital pusula), kablosuz internet için Wi-Fi, 8GB dahili hafıza, ses ve video kayıt desteği. Telefonun satış fiyatı yaklaşık 985 lirayı buluyor.

Haramı bilen arama motoru!

Bu arama motoru ne Google'a ne de Bing'e benziyor: İşte haramı - helali bilen İslami arama motoru...

Yeni İslami arama motoru ImHalal.com, yapılan aramaları İslam'a uygunluklarına göre filtreliyor.

Hollanda'da yer alan arama motoru takımı yeni arama teknolojileri geliştiriyor. Geliştirdikleri arama motoru ImHalal.com, yapımcılara göre "Helali haramı ayırt ederek Müslümanlara güvenli ve sorumlu bir online gezi ve bilgi edinme şansı sunuyor"

Bu adreste yapılan aramalar üç farklı seviyede uyarıya sebep olabiliyor. Porno türü yetişkin içerik aramaları üç üzerinden üç yıldızla uyarıya sebep oluyor. Bu arama sonuçları engelleniyor. Öte yandan bira veya domuz eti sadece tek yıldızlık "haram rating"e sahip. Çünkü kullanıcılar bunları internet üzerinden tüketemiyor.Elbette kullanıcılar sonuçların temiz olacağından eminlerse bu uyarıyı geçip arama yapmaya devam edebiliyorlar.

Bu ayın başlarında hizmete giren site 400.000 tekil ziyaretçi aldı. Arama motoru ImHalal.com, reklam gelirleriyle para kazanmayı planlıyor.

ImHalal.com'a ulaşmak için tıklayın...

Cep'te kontör dönemi bitiyor


Türkiye'de 6 aylık geçiş döneminin ardından operatörler, abonelerine 100 kontör yerine 100 dakika satışı yapacak.

Sabah Gazetesi'nin haberine göre Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), haberleşme sektöründe çok ses getirecek bir adımla 'kontör' uygulamasına son vermeye hazırlanıyor. BTK'nın, bu konuda yaptığı çalışmanın öngörülen zaman dilimi içinde tamamlanması halinde operatörler, 6 aylık geçiş dönemin ardından abonelerine 'süre' satışı yapacak.

BTK'dan üst düzey bir yetkili, dünyada Türkiye ve Suriye dışında hiçbir ülkede 'kontör' uygulamasının kalmadığını belirterek, "Türkiye'de, bu konuda yeni sisteme geçmek için çalışma yapıyor. Çalışmada, işin usul ve esasları belirlenecek. 6 aylık geçiş döneminin ardından operatörler, abonelerine örneğin 100 kontör satmak yerine 100 dakika satışı yapacak. Aboneler, kaç dakika konuşacaklarını net olarak bilecek" dedi. GSM operatörlerinin ön ödemeli hat sahibi abonelere, 'ne zaman, kimle ve ne kadar süreyle' görüşme yaptığını bildiren ayrıntılı fatura göndermediğini anımsatan aynı yetkili, "Kurum, bu konuda da çalışma yapıyor. Ön ödemeli hat sahibi aboneler de görüşmelerine ilişkin ayrıntıları görebilecek" diye konuştu. BTK daha önce de kontörlerin 20 saniyede sabitlenerek eşitlenmesi konusunda bir karar almıştı.

Ön ödemeli hat sahibi abonelerden bir bölümü BTK'ya, daha az sürede kontörlerinin bittiği şikâyetinde bulundu. Kurum, buna karşı ayrıntılı fatura uygulamasını başlatıyor.

Yetkililer, çalışma sonunda 'kontör' uygulamasına devam kararının çıkma olasılığı ile ilgili, "Uygulama, devam etsin de denebilir ama çok şikâyet alıyoruz. Aboneler 'Şu kadar kontörüm olması gerekirdi, şu kadar kalmış' diyor" dedi.

Güvercin ADSL'i Geçti!


Güney Afrika Cumhuriyeti'nin lider İnternet servis sağlayıcısı, posta güverciniyle yaptığı yarışı açık ara kaybetti.

Güney Afrika'nın lider İnternet servis sağlayıcısı Telkom'un yavaşlığından bıkan bir grup çektikleri çileyi herkese göstermek için çok ilginç ve eğlenceli bir yol denediler. Aralarında 90 km mesafe bulunan iki nokta arasında 4 GB boyutunda bir veriyi taşımak için Telkom'un karşısına çok eski bir rakip çıkardı.

İki nokta arasında 4 GB'lık veri aktarımı yapmak için Telkom'un ADSL hattına rakip olarak bir posta güvercini çıkarıldı. Ayağına bağlanan 4 GB'lık USB belleği 1 saatten biraz fazla sürede hedefine ulaştıran güvercin Telkom'a açık ara fark attı. Aynı süre içinde ADSL hattı üzerinden gönderilmek istenen veri ancak %4 seviyesine ulaşabildi.

Bu klavye büyülüyor


Microsoft’un donanım ürünleri listesinde yer alan klavye serisinin son ürünü, bilgisayarla Bluetooth aracılığıyla bağlanarak kablosuz olarak kullanılıyor.

Yeni model ürünün hedef kitlesinde taşınabilir bilgisayar kullanıcıları yer alıyor.
Cihazların 10 metre çapında kablosuz olarak veri alışverişi yapmasını sağlayan Bluetooth özellikli klavye iki parçadan oluşuyor.
Küçük parçada tuş takımının rakamlardan oluşan sağ bölümü yer alıyor. Bluetooth Mobile 6000 adı verilen ürün, şık tasarımı ve kolay taşınabilme özelliğiyle öne çıkıyor.
Kalem pil yardımıyla çalışan klavye, inceliğiyle, firmanın en ince tasarıma sahip ürünü olma unvanını da kazandı. ABD’de iki parça olarak satışa çıkan ürünün, ana kasası 90 dolardan, ek numara bloğu da 45 dolardan satışa çıktı.

HP-Stanford mayası, İTÜ’de tutar mı?

Bilgisayar devi HP, İTÜ’de inovasyon merkezi açtı. “Ufak bir adım” diyen HP’nin Türkiye Genel Müdürü Urçar, “Ama gelecekte büyüyebilir, HP’nin Ar-Ge merkezlerinden biri olabilir. HP-Stanford ikilisini HP-İTÜ’ye çevirebiliriz” dedi

ABD’li bilgisayar devi HP’nin (Hewlett-Packard) Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, şu anda mini bir girişim olarak adlandırılabilecek ‘İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki (İTÜ) inovasyon yatırımının’, kâr-zarar merkezi odaklı bir yaklaşımla, yakın gelecekte büyük bir Ar-Ge merkezine dönüşebileceğini söyledi. Buna karşılık Urçar, bu konuya temkinli yaklaşımını, “Zor ama olabilir” sözleriyle ifade etti.
Türkiye ve yurtdışında bu alanda birçok firmanın benzer girişimi olduğunu, fakat buraların masraf merkezi olmasından dolayı işlerlik kazanamadığının altını çizen Urçar, çalışmaların İstanbul’da şimdilik 10 mühendisle yürütüldüğünü aktardı.
“Ufak bir adım ama gelecekte çok büyüyebilir” diyen Urçar, şöyle devam etti: “Şu anda ABD, İsrail, İngiltere ve Rusya’da HP’nin Ar-Ge merkezi var. Türkiye’de de bunun için bir çalışma başlattık. Yardım, bağış bunu geçelim. Masraf merkezinden kâr-zarar merkezine dönüşümü gerçekleştirirsek, en üstteki hedef olan HP’nin Ar-Ge merkezlerinden biri olmayı başarabiliriz.”

2-3 yıl hedefi
Serdar Urçar, İTÜ’de açılan inovasyon merkezinin hedefini ‘2-3 yıl içinde kâr merkezli bir yapıya dönüştürmek sonra da Türkiye’de Ar-Ge merkezinin önünü açmak’ olarak açıkladı.
Urçar, İTÜ ile yaptıkları işbirliğini, HP’nin kuruluş dönemiyle birleştirerek, “HP’nin kuruluşu Stanford Üniversitesi’ne dayanıyor. Kurucular Stanford’un desteğiyle HP’yi ortaya çıkardı. HP-Stanford ikilisini Türkiye’de HP-İTÜ’ye çevirebiliriz. Anadolu’da da bu alanda gelişme adına çalışma planlıyoruz. Orta ve uzun vadeli gündemimizde bu konu da var” dedi.

PC’de teşvik görüşmeleri sürüyor!

Serdar Urçar’a, “Şubat 2009’da açıklanan HP ile Foxcon’un Çorlu’daki bilgisayar (PC) üretim projesi” hatırlatıldığında, şu yanıtı verdi: “Yer belirlendi. Şu anda vergi konusundaki teşvikle ilgili görüşmeler sürüyor.”
Bu sözler, üretim konusunda işlerin yavaş gittiğini ortaya koyuyor.
Şu anda net tarih verilmese de HP’nin üretim konusunu gündeminden çıkarmayacağı belirtiliyor.
60 milyon dolarlık yatırımla kurulması planlanan fabrikada, ayda ortalama 200 bin adet masaüstü bilgisayar üretimi yapılması planlanıyor.
Yatırımın bölgesel hedefi, iç pazar ve ortadoğu ülkeleri.

Krizde en büyük darbe KOBİ’ye
Global krizin, Türkiye’deki etkilerinin, cep operatörlerinin büyük yatırım yaptığı 3G teknolojisi sayesinde, oldukça sınırlı kaldığını hatırlatan Serdar Urçar, “Türkiye’de hayata geçirilen 3G sayesinde krizden en az etkilenen ülke olduk. Ayrıca bankalar da yatırıma devam etti” dedi.
“Türkiye’de krizden en büyük darbeyi üretim-KOBİ tarafı aldı” diyen Serdar Urçar, piyasalardaki son durumu şu sözlerle ifade etti:
“Bireysel pazar son dönemde hareketlendi. Bunda KDV indirimlerinin etkisi var. Ancak KOBİ ve üretim sektörlerinde hâlâ yavaş bir hareket izliyoruz. Bu değerlendirmeleri bilgisayar ve bilgi işlem tarafına baktığımda söyleyebiliyorum.”

‘Teknoloji değil, iş dönüşümü’

HP’nin merkezi olarak bundan 3 yıl önce uygulamaya koyduğu dönüşüm programı sayesinde, birçok işi internet üzerine taşıdığını ifade eden Serdar Urçar, bu durumu şöyle özetledi:
“Biz buna IT dönüşümü değil, iş dönüşümü şeklinde bakıyoruz. HP olarak 85 veri merkezini, 3 asil, 3 yedek olmak üzere toplam 6’ya indirdik. Cironun yüzde 4’ü IT yatırımlarına giderken şimdi bu oran yüzde 1.5’lara kadar indi. Teknolojiye ayrılan bütçeye bakıldığında, yüzde 70 inovasyon (işe direkt katkısı olan projeler), yüzde 30 altyapı tarafına gidiyor. Enerji alanında da yüzde 60’lık bir düşüş var. Bu bir trend oldu. Bu yüzden artık bu uzmanlığımızı başka firmalarla da paylaşıyoruz.”

13 Eylül 2009 Pazar

Samsung Omnia yenilendi


Samsung, Omnia serisinin ikincisi üyesi I8000 Omnia II ile yine çok iddialı: İşte yeni Omnia...


Samsung I8000 Omnia II, Windows Mobile 6.1 Professional işletim sistemi ile gelişmiş multimedia deneyimi isteyen kullanıcılara hitap ediyor. 3.7 inç ile dünyanın en büyük AMOLED ekranına sahip olan Samsung I8000 Omnia II, WVGA çözünürlüğü ile, gün ışığında da benzersiz bir netlik sunuyor.

Daha büyük ikonlar ve kullanımı kolay yapısı ile Samsung I8000 Omnia II, aynı zamanda dokunmatik kullanım için özel olarak geliştirilmiş bir kullanıcı ara yüzüne sahip. Yenilikçi TouchWiz 2.0 kullanıcı arayüzü ve üç boyutlu efektler, multimedya ve birden fazla uygulama ile çalışmayı daha da keyifli hale getiriyor.

Geliştirilmiş ekran ve kullanıcı arayüzü ile Samsung I8000 Omnia II, zengin multimedya fonksiyonlarının kullanımını benzersiz bir mobil deneyime dönüştürüyor. DVD kalitesinde (480 p) video kayıt ve oynatma, kolay Internet tarama ve interaktif üç boyutlu oyunlar, bu keyifli deneyimin yalnızca bir parçası. I8000 Omnia II, kullanıcıların içeriklere erişimleri ve indirmeleri için de benzersiz HSUPA 5.76Mbps, HSDPA 7.2Mbps ve Wi-Fi erişimi sunuyor. Ayrıca Samsung I8000 Omnia II , 32GB'a yükseltilebilen hafızası ile de kullanıcılara bütün favori içeriklerini depolama olanağı sağlıyor.

Google'ın "Korkunç" fikri


Şakayla da başlasa, Google'ın tüyler ürpertici fikir gerçek olabilir mi? Google'ın hedefi ne?


Google'ın kurucularından ve CEO'su olan Eric Schmidt'in bir yorumu hem ilgi uyandırdı, hem de tüyleri diken diken etti. Schmidt, gelecekte aramanın insan beynine bağlı olduğunu görmek istediğini söyledi!

Bu şaka olarak söylenmiş bir söz ancak insan aklında uyandırdığı çağrışımlar hiç de hoş değil. Bu şakayı ciddiye alırsak ortaya çok ilginç ihtimaller çıkıyor. Elbette gözlüğünüzü unuttuğunuzda beyninizde gözlüğü nereye koyduğunuzu Google ile aramak çekici bir fikir. Bununla birlikte kötü amaçlı kullanım riski korkutucu. Ama zaten Eric Schmidt'in kastettiği şey de beyinde arama yapabilmek değil, kastedileni direkt beyin bağlantısıyla anlayıp daha iyi internet aramaları yapabilmek. Ama konu beyin olunca ihtimaller sonsuz...

Bu konu nereden açıldı? Yapay zeka üzerine konuşmalar sırasında arama motorlarının kullanıcıların gerçekten ne aradığını anlayabilecek yapay zekaya sahip olmasından bahsediliyordu. Konu buradan, insanların gerçekten de ne aradığını anlayabilmek için en iyi yöntemin direk beyinle bağlantı kurmak olduğu fikrine geldi. Kabloyu bağlayın ve bilgisayar gerçekte ne kastettiğinizi araya sözcükler girmeden, siz halinizi anlatmak için düşünmeden anlasın!

Elbette Google'ın bu konuda bir çalışması yok. Eric Schmidt Google'ın elinde böyle tıbbi tesisler ve imkanlar olmadığını da belirtiyor. Google'ın uzun vadeli hedefinin ise sorulan soruya mükemmel cevap verip, kullanıcıya aradığı bilgiyi ulaştırmak olduğunu ekliyor. Sadece sorulan sorunun yer aldığı bir siteyi bulmakla da kalmayan, o sitede bulunan cevabı alıp, özetleyip kullanıcıya sunan pratik bir sistem, işte bu Google'ın uzun vadedeki hedefi oluyor.

Elbette arama sonuçları her zaman mükemmel olsaydı sörf yaparak bu kadar vakit geçirmez, tonla aramadığımız bilgiyi öğrenmezdik
hurriyet.com.tr

iPhone saç-baş yoldurdu


Yeni iPhone yazılımı çıkalı fazla olmadı; fakat şimdiden şikayet yağmaya başladı bile.


Öyle görünüyor ki güncel firmware güncellemesi iPhone OS 3.1, eski iPhone modellerinde (2G ve 3G) büyük sorunlara neden oldu. Apple, yeni yazılımı birkaç gün önce yayımlamıştı.

Kullanıcılar Apple destek forumunda OS 3.1'e ve iTunes 9'a geçiş yaptıktan sonra cep telefonlarının sıklıkla çöktüğünü bildiriyor. Aynı zamanda pil süresinin belirgin derecede kısaldığı ve podcast'lerin yanlış sıralandığı söyleniyor. Bazı kullanıcılar eski firmware sürümüne ve iTunes 8'e geri dönüş yapılmasını tavsiye ediyor.

Apple forumdaki sorularla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

11 Eylül 2009 Cuma

HDTV'de 3D devri


HDTV'nin modası geçiyor; şimdi yeni moda 3 boyutlu HDTV. İşte bilmeniz gerekenler...


3 BOYUTLU HDTV'YLE İLGİLİ BİLMENİZ GEREKENLER

Bir HDTV, Blu-ray oynatıcı ve A\V Reciever almaya hazırlanıyorsanız bir durun! 3D HDTV ve Blu-ray geliyor!

Gerçekten de önemli bir gelişme mi? Evet öyle, bu teknoloji televizyonu kökten değiştirecek. İnternet karşısında kendisini yenileyemeyen, ondan kopya çekmek zorunda kalan televizyona, belki doğrudan yeni bir içerik kaymayacak. Ancak seyir tecrübesi değişecek, bir heyecan uyandıracak ve bu heyecan da yeni ve yaratıcı çalışmalar için itici güç oluşturabilir.

James Cameron'un Avatar filmi iki lensli bir kamera tarafından çekildi. Bu sayede insan gözünün gördüğüne benzer görüntüler elde edildi. 2011 yılındaki yüksek çözünürlüklü kameraların da böyle bir çift lensli sistem kullanması bekleniyor.

Galeri sayfalarımıza girerek 3 boyutlu HDTV'yle ilgili bilmeniz gereken noktalara ulaşabilirsiniz.

Güvenlik yazılımlarına bir şeyler oluyor...

Ters giden bir şeyler var: PC’lerimizi koruması gereken güvenlik yazılımlarına son zamanlarda bir haller oldu.


İşi bilgisayarlarımızın güvenliğini sağlamak olan anti-virüs ve diğer güvenlik yazılımlarının üreticilerine bir şeyler oluyor. Eğer dikkatli bir teknoloji tutkunuysanız, son zamanlarda dev güvenlik şirketlerinin başına gelen ilginç hack’lenme olaylarının ve yayınlanan yanlış güncellemelerin farkındasınızdır.

Son birkaç haftada yaşananları şöyle bir hatırlayalım. Önce meşhur bir güvenlik devinin web stesinin bir bölümü korsanlar tarafından ele geçirildi. Bu durum bir güvenlik şirketi için ne kadar acı demeye kalmadan bir diğer şirketin sitesi hack’lendi, hemen ardından da bir diğerinin sitesi...

Geliştirdikleri yazılımlarla PC’mizi koruması gereken şirketlerin kendi web sitelerini nasıl koruyamadıklarını görmek gerçekten ilginç. Ama hikayenin devamı da var; ve bu ikinci kısımda yaşananlar daha acı...

Her güvenlik şirketi, anti-virüs ve benzeri güvenlik yazılımlarını sık sık yeni tehditlere karşı günceller. Bu güncellemeler neredeyse her gün yayınlanır ve internet üzerinden PC’lere kurulur. Ama bahsettiğim bu güncellemelere de son zamanlarda bir şeyler oldu. Birkaç ay önce bir şirket, yayınladığı güncelleme ile diğer bir güvenlik yazılımını yanlışlıkla zararlı listesine soktu. Olansa, yazılımı kullanamayan kullanıcılara oldu.

Daha sonra farklı bir şirket, kendi yazılımı için yayınladığı güncelleme ile bu kez doğrudan Windows dosyalarını zararlı olarak gördü ve karantinaya aldı. Ve sürpriz: Windows kullanılamaz hale geldi. Bu olayın ardından 3 güncelleme vukuatı daha yaşandı, Windows çökmeleri kullanıcıların canını sıkmaya devam etti. Son olarak da bir güvenlik yazılımının verdiği yanlış alarm korsanların ekmeğine yağ sürdü, bazı PC’ler bir anda yeni virüslerle boğuşmak zorunda kaldı.

Tabii ki herkes hata yapabilir. Ama bir güvenlik şirketinin kendi web sitesini koruyamaması oldukça dikkat çekici bir durum. Aynı şekilde, bir güvenlik yazılımı koruması gereken PC’yi çökertiyorsa ya da korsanların ekmeğine yağ sürüyorsa ortada ters giden bir şeyler var demektir. Neyin ters gittiğini bulmak ise, yukarıda bahsettiğim dev güvenlik şirketlerine düşüyor...


Cem Sinanoglu

GÜNÜN İPUCU

Google'ın hesap makinesini denediniz mi? Google'ın arama çubuğunu kullanarak matematik işlemlerini kolayca gerçekleştirebilirsiniz. İşte günün ipucu...
Google'ı hesap makinesi olarak kullanabilmek için yapmanız gereken şey son derece basit: Öncelikle Google'ın arama sayfasına giriyor ve adres satırına herhangi bir matematik işlemini giriyorsunuz.
Örneğin arama satırına 4+4 işlemini girdiğinizde, arama sonucu olarak 8 sonucunu aldığınızı fark edeceksiniz. Bunun gibi diğer dört işlem matematik hesaplarını da Google'ı kullanarak gerçekleştirebilirsiniz.

Farkı fark ettiniz mi?


Google, ana sayfasında "oldukça büyük" bir değişiklik yaptı. Bakalım bu değişikliği fark ettiniz mi?


Google'ın her geçen gün biraz daha büyüdüğü tartışılmaz bir gerçek. Ama arama devi, bu kez "farklı bir büyüme" kararı aldı ve ana sayfasında "büyükçe" bir değişikliğe imza attı. Eğer dikkat ettiyseniz, Google'ın arama çubuğu artık eskisinden daha büyük. Doğal olarak buraya yazdıklarınız da daha büyük puntolarla yazılıyor; öneriler daha büyük puntolarla listeleniyor.

Google yöneticisi Marissa Mayer, bunun basit bir değişiklik olarak görülebileceğini, ama aslında çok önemli bir değişiklik olduğunu söylüyor. Mayer'a göre bu değişiklik, Google'ın arama konusuna verdiği önemi sembolize ediyor ve bu değişiklik, sade Google ana sayfasını kullanmayı çok daha zevkli ve kolay hale getirecek.

Bu değişiklik gerçekten söylendiği kadar önemli bir değişiklik mi; orasını yorumlamayı size bırakıyoruz. Ama çok yakında Gmail'de ya da Google haberlerde de devasa puntolarla karşılaşırsanız şaşırmayın...

Not: Bu değişiklik ilk aşamada tüm tarayıcılarda görüntülenemiyor olabilir. An itibarı ile, IE8'de büyük arama kutusu, Firefox ve Chrome'da ise eski arama kutusunun görüntülendiğine şahit olduk.

Fifa 2010 Demo hazır


Heyecanla beklenen FIFA 2010'un demosu nihayet hazır: İşte dikkat çekenler ve indirme bağlantısı...
var PartnerId = returnAdCode('2196');
var AdContainerIds ='divAdnetKeyword';
FIFA 10'un demosu sonunda yayınlandı! Oyuncuların merakla beklediği oyun konsollardan sonra PC'leri de şenlendirecek. Bu oyunla birlikte oyuncular, artık Rus ligini de oynayabiliyor.
Gelişen FIFA 10'da oyuncu, sahadaki oyuncular üzerinde çok daha rahat kontrol sahibi oluyor. Animasyonlar geliştirilmiş ve etkileyici görünüyor. Önceki FIFA oyunlarına göre büyük aşama kaydedilmiş.
Ayrıca oyunun simülasyon yanı da gelişmiş fizik motoruyla güçlenmiş. Oyunda futbolcuları gerçekçi bir şekilde kontrol etmek gerekiyor; çünkü hem futbolcuların yetenekleri birbirinden farklı, hem de fizik kuralları oyuna çok iyi entegre edilmiş görünüyor.Top sürmekGerçek 360 derece top sürme sistemiyle savunmadaki boşluklardan geçmek mümkün. Oyuncuların bu konuda yeteneklerini göstermek için daha fazla şansı var. Daha geniş top sürme dokunuşları ve çarpışma paylaşımı daha uzun ve sonucu daha az belirli top kapma mücadelelerine yol açıyor. Elbette demoda çekici görünen bu özelliklere oyuncular kendi notlarını verecekler.
Bu arada oyunun Xbox 360 ve PlayStation 3 sürümlerinin çok iyi göründüğünü, PC'deki grafiklerin konsoldakilere kıyasla zayıf kaldığını belirtmek gerekiyor
Oyunu bilgisayarınıza indirmek için tıklayın.

USB cihazlarda son nokta


USB belleğe benziyor ama görevi çok farklı: İşte en ilginç USB cihazlardan biri daha...


Sinekleri başınızdan kovmak için artık zararlı kimyasalları içeren sinek ilaçlarını kullanmak zorunda değilsiniz.

Geliştirilen ve Sineksavar USB (Pest Repeller) adını taşıyan bu özel amaçlı USB aygıt, bilgisayarlara bağlandığında yaydığı ultrasonic dalgalar sayesinde bilgisayarın etrafındaki tüm sinekleri kaçırabiliyor.

Ürünün özellikleri ise kısaca şöyle:

- Çevre ve insan sağlığı üzerinden herhangi bir olumsuz etkisi yok

- LED gösterge ve USB arabirim

- Kolay kullanım (Tak/Kullan)

- 1.5 metrekareye kadar etkili

- 0.5W güç ihtiyacı

- 63x24x10mm ebatlarında

- 53 gram ağırlığında

Format sabit diski öldürür mü?


PC'lere sık sık format atmanın zararlı olduğunu düşünenler: Bu haberi okuyunca çok şaşıracaksınız...


Bilgisayarların sabit disklerine format atmanın genel olarak bilgisayarlara zarar verdiği bilinir. Bu nedenle bilgisayar kullanıcılarının büyük bir bölümü, bilgisayarlarına format atmak istediğinde bilgisayarlarına zarar vermek istemediğinden, sabit disklerine format atmaktan çekinir.

Ancak işin aslı sanıldığı gibi değildir. Sabit disklere format atmakla sabit diskler herhangi bir fiziksel darbeye maruz kalmazlar. Aksine, sabit disklere atlan her format, disklerin ömrünü de uzatacaktır; zira sabit disklerin doğası gereği içerisinde bulunan oynar çubuk, sabit diskte verilerin silinip yüklenmesiyle birlikte daha fazla hareket etmek durumunda kalır. Diğer bir deyişle, disk kafası parçalanan verileri bir araya getirebilmek için çok daha fazla çaba gösterir.

Oysa format atılan bir sabit diskte veriler tamamen silindiğinden, disk kafası artık sürekli bir o tarafa, bir diğer tarafa hareket etmek durumunda kalmayacaktır. Böylece sabit disk daha az yorulacak ve enerjinin etkin kullanımı neticesinde sabit diskin ömrü de uzayacaktır.

Ancak sabit disklere format atarken şu noktaya dikkat etmekte fayda var: Sabit diskinize format atmak istediğinizde, format işlemini kapsamlı bir şekilde gerçekleştirmelisiniz. Yani, "Hızlı format" seçeneğini kullanarak saniyeler içerisinde gerçekleşen format işlemi, verileri silmemektedir. Sadece verilerin sahip olduğu kodların bulunduğu indeksleri silen hızlı format, verilerin silindiği izlenimini kullanıcılara verir.

Bu nedenle sabit disklerini elden çıkarmak isteyen ve çıkarmadan önce hızlı format işlemini gerçekleştiren kullanıcılar, verilerini üçüncü kişilere kaptırabiliyor. Bunun nedeni ise verilerin hızlı format ile gerçekte silinmemesi, sadece indeksinin (kitaplardaki indeksleri düşünün) silinmiş olması. Kitaplardak indeks sayfalarını düşünelim. Bu indeks sayfasını yırtmanız, kitaptaki hiçbir yazıyı ortadan kaldırmayacaktır. Sadece kitapta aradığını bulmak istediğinizde bu indeks sayfasından faydalanamayacaksınız.

Oysa kapsamlı format atıldığında, veriler indeks dosyaları da dahil olmak üzere tamamen silinecektir. Böylece sabit diskin ömrü uzayacak, verilerin üçüncü kişilerin eline geçme ihtimali de son derece düşük olacaktır.

Kısacası sabit diske format atmanın bilgisayara zararı değil, pek çok faydası vardır. Bu nedenle işin dozunu aşmadan, belirli aralıklarla atılan formatların sabit disk üzerinde hiçbir olumsuz etkisi yoktur.

hurriyet.com.tr